Rarely: nadiren
Örnek: I rarely see her these days.= Bugünlerde onu nadiren görüyorum.
Regularly: düzenli olarak
Örnek: Accidents occur regularly on this stretch of the road. = Yolun bu tarafında düzenli olarak kaza oluyor.
Seldom: seyrek
Örnek: We seldom go out in the evenings. = Akşamları seyrek dışarı çıkarız.
Sometimes: bazen
Örnek: I sometimes think I'm going mad. = Bazen deliriyor olduğumu düşünüyorum.
Usually: genellikle
Örnek: I usually get home at about six o'clock. = Genellikle eve 6 sıralarında giderim.
Once in a while: arada sırada
Örnek: I go to the cinema once in a while. = Sinemaya arada sırada giderim.
Every now and again: arada bir
Örnek: She drinks wine every now and again = Arada bir şarap içer.
From time to time: ara sıra
Örnek: From time to time I visit my mother. = Ara sıra annemi ziyaret ederim.
KAYNAK: RH+ / CLUE BANK