When I tell you to sit down, adhere to my order!
Oturmanı söylediğimde, emrime bağlı kal!
People who do not eat meat or fish adhere to a vegetarian diet.
Et veya balık yemeyen insanlar vejeteryan diyetine bağlı kalırlar.
Our country will undoubtedly adhere to the principles of equal rights and freedom of expression for all.
Ülkemiz kuşkusuz herkes için eşit hak ve ifade özgürlüğü ilkelerine bağlı kalacaktır.
Jonathan is going to adhere to a strict diet to lose weight.
Jonathan kilo vermek için sıkı bir diyete bağlı kalacak.