Someone had better alert the police; we've been robbed.
Biri polisi uyarsa iyi olur; soyulduk.
They may power a light or sound an alert.
Bir ışık yakabilir veya bir uyarı verebilirler.
The hunter was alert to every sound and movement.
Avcı her sese ve harekete karşı tetikteydi.
Drinking coffee may help you stay alert.
Kahve içmek uyanık kalmanıza yardımcı olabilir.