Peter’s mum is expecting another baby in June.
Peter'ın annesinin Haziran ayında başka bir bebeği olacak.
He ate up the steak and ordered another steak.
O bifteği yedi ve başka bir biftek daha emretti.
I can't imagine what it's like to live on another planet.
Başka bir gezegende yaşamanın nasıl olacağını hayal edemiyorum.
It is difficult to translate a poem into another language.
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
He ate up the steak and ordered another.
Bifteği yedi ve bir tane daha sipariş etti.
I have given four examples, but I will give another.
Üç örnek verdim ama başka bir tane daha vereceğim.