![Available [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Available [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Available ne demek?
Available ne demek? Available ne anlama gelir? Available İngilizce örnek cümle. Available eş anlamlıları.
available
(adj)
mevcut
var, hazır, bulunanAvailable (adj) ingilizce örnek cümle
When fresh food and water are not available, the camel can feed off its hump.
Taze yiyecek ve su mevcut olmadığında, deve kamburundan beslenebilir.
müsait
uygun, boştaAvailable (adj) ingilizce örnek cümle
The doctor is only available on weekdays.
Doktor sadece hafta içleri müsait.
The on-call doctor will be available between 2 am and 8 am.
Nöbetçi doktor 02:00 ile 08:00 saatleri arasında müsait olacak.
Available (adj) Collocations
commercially available
:
piyasada bulunan / satılan
commonly available
:
yaygın olarak/genellikle kullanılabilir/mevcut
currently available
:
şu anda mevcut
immediately available
:
hemen hazır
instantly available
:
anında mevcut
32 Örnek daha
locally available
:
yerel olarak mevcut
publicly available
:
halka açık
readily available
:
kolayca bulunabilen/ulaşılabilen
universally available
:
evrensel olarak mevcut
widely available
:
yaygın şekilde bulunan
easily available
:
kolay ulaşılabilir
freely available
:
serbestçe bulunabilir
generally available
:
genellikle mevcut
available alternative
:
mevcut alternatif
available choice
:
mevcut seçim
available data
:
mevcut veri
available document
:
mevcut belge
available evidence
:
mevcut kanıt
available facility
:
mevcut tesis
available fund
:
kullanılabilir fon
available information
:
mevcut bilgi
available opportunity
:
mevcut fırsat
available option
:
mevcut seçenek
available pool
:
mevcut havuz
available resource
:
mevcut kaynak
available seat
:
müsait koltuk
available service
:
mevcut servis
available space
:
kullanılabilir alan
available supply
:
mevcut kaynak
available workforce
:
mevcut işgücü
become available
:
mevcut olmak/müsait olmak
make sth available
:
hazır bulundurmak
available in pharmacies
:
eczanelerden temin edilebilir
available from pharmacies
:
eczanelerden temin edilebilir
available at pharmacies
:
eczanelerden temin edilebilir
available by prescription only
:
sadece reçete ile satılır
available on prescription only
:
sadece reçete ile satılır
Daha az gör
Available (adj) Preposition Kullanımları
available to
:
...için ulaşılabilir
available for
:
... için ulaşılabilir
available from
:
...dan ulaşılabilir
Yükleniyor...
