truly awful
:
gerçekten kötü
just awful
:
çok kötü
awful bore
:
oldukça sıkıcı tip
awful cheek
:
oldukça saygısız davranış
awful condition
:
berbat durum
awful crime
:
kötü suç
awful din
:
korkunç gürültü
awful disaster
:
korkunç felaket
awful dream
:
korkunç rüya
awful fate
:
kötü kader
awful feeling
:
kötü his
awful film
:
berbat film
awful fuss
:
büyük yaygara
awful lot
:
oldukça çok
awful memory
:
kötü hafıza
awful mess
:
berbat dağınıklık
awful moment
:
kötü an
awful muddle
:
berbat karmaşa
awful news
:
kötü haber
awful nightmare
:
kötü kâbus
awful noise
:
berbat ses
awful pain
:
korkunç acı
awful predicament
:
berbat çıkmaz
awful quiet
:
oldukça sessiz
awful realization
:
korkunç farkına varma
awful row
:
korkunç tartışma
awful rush
:
korkunç telaş
awful shame
:
korkunç ayıp
awful shock
:
korkunç şaşkınlık
awful smell
:
berbat koku
awful sound
:
berbat ses
awful state
:
kötü durum
awful stench
:
berbat koku
awful story
:
korkunç hikâye
awful tale
:
korkunç hikâye
awful thing
:
berbat şey
awful thought
:
kötü düşünce
awful time
:
kötü zaman
awful tragedy
:
korkunç facia
awful truth
:
korkunç gerçek
awful waste
:
korkunç ziyan
awful weather
:
kötü hava durumu
feel awful
:
kötü hissetmek
look awful
:
kötü görünmek
smell awful
:
kötü kokmak
sound awful
:
kulağa kötü gelmek
taste awful
:
kötü bir tadı olmak
Daha az gör