Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Background ne demek?

Background ne demek? Background ne anlama gelir? Background İngilizce örnek cümle. Background eş anlamlıları.

    background (n)

    arka plan

    ...nin (arka) zemini, fon, (bir şeyin arkasındaki) manzara, (bir şeyin arkasındaki) görünüm

    Background (n) ingilizce örnek cümle

    Many cities in Alaska have a beautiful background.

    Alaska'daki birçok şehir güzel bir arka plana sahiptir.

    kişinin geçmişi

    ...nin evveliyatı, öz geçmiş, ...nın altyapısı

    Background (n) ingilizce örnek cümle

    The background obscured the focus of the picture.

    Arka plan resmin odağını gizledi.

    Background (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, bir kişinin geçmişte yaptığı şeyler veya onun başına gelen şeyler anlamında kullanılabilir.
    background (n) : arka plan, kişinin geçmişi
    upbringing (n) : yetiştirilme
    history (n) : tarih, geçmiş
    past (adj, n) : geçmiş
    track record (n) : yaşam öyküsü


    Background (adj) Collocations

    describe background : alt yapıyı/deneyimi anlatmak
    explain background : geçmişi / deneyimi açıklamak
    form background : alt yapısını /zeminini oluşturmak
    give background : alt yapı/deneyim sağlamak
    have background : geçmişe / sosyal çevreye sahip olmak
    70 Örnek daha
    match background : arka plana uy(dur)mak
    outline background : alt yapının / geçmişin ana hatlarını açıklamak
    provide background : alt yapı/geçmiş deneyim sağlamak
    academic background : akademik geçmiş
    black background : siyah arka plan / zemin
    blue background : mavi arka plan / zemin
    broad background : geniş / kapsamlı geçmiş
    Christian background : Hristiyan geçmişi / temeli
    criminal background : sabıka geçmişi/kaydı
    cultural background : kültürel birikim
    dark background : koyu renk/siyah arka plan
    deprived background : yoksun geçmiş
    different background : farklı geçmiş / tecrübe
    disadvantaged background : yoksul geçmiş
    gray background : gri arka plan / zemin
    grey background : gri arka plan / zemin
    historical background : tarihsel geçmiş
    Jewish background : Yahudi geçmişi / çevresi
    linguistic background : dil geçmişi
    middle-class background : orta sınıf alt yapı / sosyal çevre
    military background : askeri geçmiş
    mixed background : farklı geçmiş / tecrübe
    musical background : müzik geçmişi
    neutral background : renksiz / rengi belli olmayan arka plan
    political background : siyasi geçmiş / alt yapı
    poor background : yoksul geçmiş
    privileged background : zengin geçmiş
    professional background : profesyonel geçmiş
    racial background : ırksal geçmiş
    religious background : dini geçmiş
    scientific background : bilimsel geçmiş / zemin
    similar background : benzer geçmiş / tecrübe
    social background : sosyal geçmiş
    socio-economic background : sosyo-ekonomik geçmiş
    solid background : sağlam geçmiş
    stable background : sabit / sağlam geçmiş
    strong background : güçlü geçmiş
    technical background : teknik geçmiş / birikim
    upper-class background : üst sınıf alt yapı / sosyal çevre
    varied background : değişik geçmiş / tecrübe
    various background : çeşitli geçmiş / tecrübe
    wealthy background : zengin geçmiş
    working-class background : işçi sınıfı geçmişi / sosyal çevresi
    ethnic background : etnik köken
    diverse background : farklı geçmiş / tecrübe
    factual background : gerçek durum
    general background : genel bilgiler/geçmiş deneyimler
    genetic background : genetik geçmiş
    economic background : ekonomik geçmiş
    educational background : eğitim durumu/ geçmişi
    Muslim background : Müslüman geçmiş / sosyal çevre
    background knowledge : gerekli bilgi
    blend in with background : arka plana karışmak / uymak
    blend into background : arka plana düşmek
    come from background : geçmişten / sosyal çevreden gelmek
    melt into background : arka plana düşmek
    recede into background : arka plana düşmek
    retreat into background : arka plana düşmek
    slip into background : arka plana düşmek
    background check : geçmiş/sabıka kontrolü
    background level : arka plan/zemin seviyesi
    family background : aile geçmişi
    engineering background : mühendislik geçmişi
    class background : sınıf geçmişi
    be drawn from backgrounds : ... geçmişlerden alınmak
    background briefing : gerekli ön bilgi
    background information : gerekli bilgi(ler)
    background info : gerekli bilgi
    background colour : arka plan / zemin rengi
    background music : fon müziği
    Daha az gör

    Background (adj) Preposition Kullanımları

    from a background : (belli) bir geçmişten ...
    with a background : bir geçmişe sahip ...
    background in : ...alanında geçmiş / eğitim
    against the background : arka plana karşı ...
    in the background : ikinci planda / arka planda
    3 Örnek daha
    on the background : arka plan üzerinde
    background to : ...ya zemin
    background of : ...nın zemini
    Daha az gör
    background (adj)

    gerekli

    ön hazırlık, anlaşılması için gereken, ışık tutucu

    Background (adj) ingilizce örnek cümle

    The background information was poorly detailed.

    Gerekli bilgi iyi detaylandırılmadı.

    Background (adj) Collocations

    background extinction : doğal yok oluş