James bargained with the salesman hoping to get a lower price.
James, daha düşük bir fiyat almayı umarak satıcıyla pazarlık etti.
She bargained with the man till he sold her the fruit cheaply.
Ona meyveyi ucuza satana kadar adamla pazarlık etti.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit. Quaerat, quos.