beggar belief
:
inancı mahvetmek
challenge belief
:
inancı zayıflatmak/sorgulamak
cherish belief
:
beslemek
confirm belief
:
inancı doğrulamak
contradict belief
:
inancı çelişmek
declare belief
:
inancını duyurmak/ilan etmek
defy belief
:
inancı yok saymak, inanılmaz olmak
emphasize belief
:
inancı vurgulamak
encourage belief
:
inancı desteklemek/teşvik etmek
espouse belief
:
inanca sahip olmak
express belief
:
inancı ifade etmek
follow belief
:
inancı takip etmek
foster belief
:
inancı güçlendirmek/geliştirmek
fuel belief
:
inancı körüklemek/arttırmak
have belief
:
inancı olmak/inanmak
hold belief
:
inanca bağlanmak/sahip olmak
impose belief
:
inanç(cı) dayatmak /zorla kabul ettirmek
justify belief
:
inancı haklı göstermek / çıkarmak
lose belief
:
inancını kaybetmek
question belief
:
inancı sorgulamak
reaffirm belief
:
inancı tekrar doğrulamak
reconcile belief
:
görüşle/inançla uzlaş(tır)mak
reinforce belief
:
inancı güçlendirmek
renounce belief
:
inançtan vazgeçmek
respect belief
:
inanca/görüşe saygı duymak
shake belief
:
inancı sallamak/sarsmak
share belief
:
inancı/görüşü paylaşmak
shatter belief
:
inancı kırılmak/paramparça olmak
state belief
:
inancı ifade etmek
strengthen belief
:
inancını güçlendirmek
stress belief
:
inancı vurgulamak
support belief
:
inancı desteklemek/doğrulamak
undermine belief
:
inancı zayıflatmak
validate belief
:
inancı geçerli kılmak
weaken belief
:
inancı zayıfla(t)mak
absolute belief
:
mutlak/tam inanç
ancient belief
:
eski inanış
catholic belief
:
Katolik inancı
central belief
:
ana/temel inanç
Christian belief
:
Hristiyan inancı
common belief
:
yaygın inanç
conflicting belief
:
çelişkili inanç
contradictory belief
:
çelişkili inanç
cultural belief
:
kültürel inanç
deep-seated belief
:
yerleşmiş inanç
growing belief
:
büyüyen/genişleyen inanç
instinctive belief
:
içgüdüsel inanç
irrational belief
:
mantıksız inanç
long-standing belief
:
uzun süredir devam eden inanç
misguided belief
:
yanlış yönlendirilmiş inanç
mistaken belief
:
hatalı/yanlış inanış
moral belief
:
ahlaki inanç
mutual belief
:
karşılıklı/ortak inanç/düşünce
naive belief
:
naif/saf inanç
orthodox belief
:
ortodoks inancı
pagan belief
:
putperest inancı
paranormal belief
:
alışılmamış inanç
passionate belief
:
tutkulu/hırslı inanç
personal belief
:
kişisel inanç
philosophical belief
:
felsefi inanç
political belief
:
siyasi inanç
popular belief
:
yaygın inanış
private belief
:
kişisel inanç/görüş
profound belief
:
büyük/derin inanç
rational belief
:
gerçeklere dayanan/rasyonel/mantıklı inanç
reasonable belief
:
makul/mantıklı inanç
religious belief
:
dini inanç
shared belief
:
paylaşılan/ortak inanç
sincere belief
:
samimi inanç
spiritual belief
:
manevi/ruhsal inanç
strange belief
:
tuhaf inanç/düşünce
strong belief
:
güçlü inanç
supernatural belief
:
doğaüstü inanç
superstitious belief
:
batıl inanç
theological belief
:
(tanrıbilimsel) teolojik inanç
traditional belief
:
geleneksel inanç
widespread belief
:
yaygın inanç
firm belief
:
değişmeyen/sağlam inanç
folk belief
:
halk inancı
fervent belief
:
ateşli/hevesli inanç/kanaat
general belief
:
genel inanç
genuine belief
:
gerçek inanç
erroneous belief
:
yalan yanlış/yanlış yönlendirilmiş inanç
fundamental belief
:
temel inanç
basic belief
:
temel inanç
widely held belief
:
yaygın olarak kabul gören inanç
long-held belief
:
uzun süreli inanç
strongly held belief
:
çok / kuvvetle tutulan inanç
commonly held belief
:
ortak kabul görmüş inanç
deeply held belief
:
derinden bağlanılan inanç
unshakable belief
:
sarsılmaz inanç
core belief
:
esas/temel inanç
unwavering belief
:
sarsılmaz/tereddütsüz inanç
give up belief
:
inançtan vazgeçmek
adhere to belief
:
inanca bağlı kalmak
cling to belief
:
inanca sarılmak
hold on to belief
:
inanca tutunmak
Daha az gör