Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Big ne demek?

Big ne demek? Big ne anlama gelir? Big İngilizce örnek cümle. Big eş anlamlıları.

    big (adj)

    büyük

    önemli

    Big (adj) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, son derece büyük olan şeyleri anlatmak için kullanılabilir.


    Big (adj) Collocations

    awfully big : son derece büyük
    slightly big : biraz büyük
    extremely big : son derece büyük
    big acquisition : büyük kazanım
    big advance : büyük ilerleme
    105 Örnek daha
    big attraction : büyük cazibe
    big audience : büyük seyirci
    big baby : koca bebek
    big backlog : büyük birikmiş iş
    big band : büyük müzik grubu / orkestra
    big bang : büyük patlama
    big bank : büyük banka
    big bomb : büyük bomba
    big break : büyük çıkış
    big breast : büyük meme
    big brother : ağabey, abi
    big building : büyük bina
    big business : dev şirketler
    big campaign : büyük kampanya
    big catastrophe : büyük felaket
    big catch : büyük av
    big chain : büyük zincir
    big challenge : büyük zorluk
    big chance : büyük şans
    big chest : büyük göğüs
    big chunk : büyük parça
    big city : büyük şehir
    big commitment : büyük bağlılık
    big company : büyük şirket
    big culprit : büyük suçlu
    big demand : büyük talep
    big developer : büyük geliştirici
    big difference : büyük fark
    big dilemma : büyük ikilem
    big dinner : büyük akşam yemeği
    big disappointment : büyük hayal kırıklığı
    big discovery : büyük keşif
    big discrepancy : büyük tutarsızlık
    big distraction : büyük dikkat dağıtıcı
    big drawback : büyük dezavantaj
    big dream : büyük hayal
    big earthquake : büyük deprem
    big effort : büyük çaba
    big employer : büyük işveren
    big eruption : büyük patlama
    big exception : büyük istisna
    big explosion : büyük patlama
    big failure : büyük/önemli başarısız (kişi/şey)
    big fan : büyük hayran
    big favourite : büyük favori
    big fear : büyük korku
    big feature : büyük makale/yazı/haber
    big fight : büyük kavga/savaş
    big fireplace : büyük şömine
    big gain : büyük kazanç
    big game : büyük oyun
    big gathering : büyük buluşma
    big government : büyük hükümet
    big handicap : büyük engel
    big hazard : büyük tehlike
    big hindrance : büyük engel
    big hit : oldukça popüler
    big hole : büyük delik
    big house : büyük ev
    big impact : büyük etki
    big improvement : büyük gelişme
    big increase : büyük artış
    big issue : büyük sorun
    big job : büyük iş
    big jump : büyük atlayış
    big lift : büyük neşe
    big loss : büyük kayıp
    big majority : büyük çoğunluk
    big manufacturer : büyük üretici
    big market : büyük pazar
    big meal : ağır bir öğün
    big mistake : büyük hata
    big misunderstanding : büyük yanlış anlama
    big name : tanınmış/ünlü
    big obstacle : büyük engel
    big part : büyük kısım
    big profit : büyük kar
    big question : büyük/önemli soru
    big reason : büyük sebep
    big reward : büyük ödül
    big role : büyük rol
    big scale : büyük ölçek
    big sister : abla
    big step : büyük adım
    big store : Bbüyük mağaza
    big storm : büyük fırtına
    big surplus : büyük fazlalık
    big surprise : büyük sürpriz
    big switch : büyük değişim
    big threat : büyük tehdit
    big tragedy : büyük trajedi
    big trouble : büyük bela
    big weakness : büyük zayıflık
    big win : büyük zafer
    get big : büyümek
    grow big : büyümek
    look big : büyük görünmek
    big deal : büyük iş/marifet
    biggest complaint : en büyük şikayet
    biggest cause : en büyük sebep
    biggest competitor : en büyük rakip
    biggest compliment : en büyük iltifat
    biggest enemy : en büyük düşman
    biggest partner : en büyük ortak
    biggest rival : en büyük rakip
    Daha az gör