egg may break
:
yumurta kırılabilir
elastic may break
:
elastik şey kırılabilir
glass may break
:
cam kırılabilir
heart may break
:
kalp kırılabilir
nail may break
:
tırnak kırılabilir
nerve may break
:
sinir kopabilir
news may break
:
haber sunulabilir
scandal may break
:
skandal patlamak
spring may break
:
bahar tatili olabilir
stem may break
:
kol kırılabilir
storm may break
:
fırtına kopabilir
story may break
:
haber patlatabilir
string may break
:
dizgiyi bitirebilir
surf may break
:
sörf yapılabilir
swell may break
:
dalga dönebilir
twig may break
:
dal kırılabilir
voice may break
:
ses kesilebilir
wave may break
:
dalga kırılabilir
weather may break
:
hava bozulabilir
window may break
:
pencere kırılabilir
zip may break
:
fermuar bozulabilir
break agreement
:
anlaşmayı ihlal etmek
break ankle
:
ayak bileğini kırmak
break arm
:
kolunu kırmak
break back
:
omurgayı kırmak
break barrier
:
engeli kırmak
break blockade
:
blokajı kırmak
break bond
:
arkadaşlığı kopmak
break a bone
:
kemik kırmak
break camp
:
kampı bozmak
break ceasefire
:
ateşkesi bozmak
break ceiling
:
(ücret) tavana uymamak
break chain
:
zinciri kırmak
break chocolate
:
çikolatayı kırmak
break circuit
:
devreyi kırmak
break code
:
kodu kırmak
break concentration
:
konsantrasyonu bozmak
break confidence
:
güveni kırmak
break confidentiality
:
gizliliği bozmak
break connection
:
bağlantıyı kesmek
break consensus
:
fikir birliğini bozmak
break continuity
:
sürekliliği kırmak
break contract
:
sözleşmeyi bozmak
break convention
:
sözleşmeyi bozmak
break cover
:
kalkanı kırmak
break a curfew
:
sokağa çıkma yasağını delmek
break curse
:
beddua etmek
break cycle
:
döngüyü kırmak
break date
:
randevuyu iptal etmek
break deadlock
:
çözümsüzlüğü sonlandırmak
break drought
:
kuraklığı bitirmek
break egg
:
yumurtayı kırmak
break embargo
:
ambargoyu bozmak
break engagement
:
anlaşmayı bozmak
break faith
:
inancı kırmak
break fall
:
düşüşü hafifletmek
break fast
:
oruç bozmak
break finger
:
parmağı kırmak
break fingernail
:
tırnağı kırmak
break flow
:
akışı durdurmak
break glass
:
camı kırmak
break habit
:
alışkanlıktan kurtulmak
break heart
:
kalp kırmak
break hip
:
kalçayı kırmak
break hold
:
etkisini kırmak
break hole
:
deliği patlatmak/kırmak
break huddle
:
arayı kırmak (Amerikan futbolu)
break illusion
:
illüzyonu yıkılmak
break impasse
:
kördüğüm kırmak
break jaw
:
çenesini kırmak
break a journey
:
mola vermek
break law
:
kanunu çiğnemek
break lease
:
sözleşmeyi çiğnemek
break leg
:
bacağı kırmak
break limit
:
sınırı aşmak
break link
:
bağlantıyı kesmek
break lock
:
kilidi kırmak
break mark
:
seviyeyi aşmak
break mirror
:
aynayı kırmak
break monopoly
:
tekeli bozmak
break mood
:
moral bozmak
break mould
:
geleneği bozmak/yıkmak
break nail
:
tırnağı kırmak
break neck
:
boynu kırmak
break news
:
haber vermek
break nose
:
burnu kırmak
break an oath
:
yeminden dönmek
break pact
:
anlaşmayı bozmak
break pane
:
bölmeyi/levhayı kırmak
break parole
:
şartlı tahliyeyi ihlal etmek
break pelvis
:
pelvisi kırmak
break pledge
:
sözünü tutmamak
break precedent
:
teamüle uymamak
break a promise
:
bir sözü tutmamak
break quiet
:
sessizliği bozmak
break record
:
rekor kırmak
break regulation
:
düzenlemeyi bozmak
break resistance
:
direnci kırmak
break rhythm
:
ritmi bozmak
break rib
:
kaburgası kırılmak
break routine
:
rutini kırmak
break a rule
:
kuralı çiğnemek
break sabbath
:
sebt gününü ihlal etmek
break seal
:
mührü kırmak
break shoelace
:
ayakkabı bağı kopmak
break siege
:
kuşatmayı kırmak
break silence
:
sessizliği bozmak
break skin
:
cildi bozulmak
break skyline
:
manzarası bölünmek
break speed limit
:
hız sınırını geçmek
break spell
:
büyüyü bozmak
break spine
:
omurgayı kırmak
break spirit
:
cesareti kırılmak
break spring
:
tatil yapmak
break stalemate
:
çıkmazdan kurtulmak
break stem
:
sapı kırılmak
break stereotype
:
klişeyi bozmak
break stillness
:
sessizliği bozmak
break stone
:
taş kırmak
break story
:
haberi patlatmak
break streak
:
çizgiyi kırmak
break stride
:
tempoyu kaçırmak
break strike
:
grevi dağıtmak
break string
:
dizgiyi kırmak
break surface
:
yüzeyi kırmak
break suspense
:
belirsizliği bozmak
break symmetry
:
simetriyi bozmak
break taboo
:
tabuları yıkmak
break tackle
:
(topu) ayağından almak
break tension
:
gerginliği kırmak
break tie
:
eşitliği bozmak
break toe
:
ayak parmağını kırmak
break tooth
:
diş kırmak
break tradition
:
geleneği çiğnemek
break train
:
zincirini bozmak
break trance
:
transı bozmak
break treaty
:
anlaşmayı bozmak
break truce
:
ateşkesi bozmak
break trust
:
güveni kırmak
break twig
:
dal kırmak
break vase
:
vazo kırmak
break vow
:
yemini bozmak
break will
:
vasiyeti ihlal etmek
break window
:
pencereyi kırmak
break windscreen
:
ön camı kırmak
break word
:
sözü tutmamak
break wrist
:
bilek kırmak
break abruptly
:
aniden kırmak
break apart
:
(parçalara) ayrılmak
break completely
:
tamamen kırmak
break easily
:
kolayca kırmak
break free
:
serbest kalmak
break into small pieces
:
parçalara ayrılmak | tuzla buz olmak
break into parts
:
parçalarına ayırmak
break into fragments
:
parçalarını ayırmak
break bone
:
kemik kırmak
break into pieces
:
parçalarına ayırmak
breaking point
:
kırılma noktası
breaking wave
:
setleri aşan dalga
breaking news
:
son dakika haberi
break new ground
:
yeni bir çığır açmak
break ground
:
temel atmak (inşaat)
Daha az gör