The plane had a breakdown in the air, but it was fortunately removed by the pilot.
Uçağın havada arızası vardı, ama neyse ki pilot tarafından ortadan kaldırıldı.
After graduating from high school, she suffered a mental breakdown for a year.
Liseden mezun olduktan sonra bir yıl boyunca zihinsel çöküntüden muzdaripti.
Eating protein promotes healthy weight loss by assisting in the breakdown of fats.
Protein yemek, yağların parçalanmasına yardımcı olarak sağlıklı kilo kaybını destekler.