Children under five are admitted free of charge.
Beş yaşın altındaki çocuklar ücretsiz kabul edilir.
The breakfast is included in the charge.
Kahvaltı ücrete dahildir.
He took charge of the family business after his father died.
Babası öldükten sonra aile işinin sorumluluğunu üstlendi.
A captain is in charge of his ship and its crew.
Bir kaptan, gemisinden ve mürettebatından sorumludur.
He was arrested on the charge of burglary.
Hırsızlık suçlamasıyla tutuklandı.
I forgot to put my phone on the charge last night.
Dün gece telefonumu şarj etmeyi unuttum.
They defeated their enemy with a charge of heavy cavalry on their archers.
Okçularına ağır süvari saldırısı yaparak düşmanlarını yendiler.