pretty clear
:
oldukça açık
quite clear
:
oldukça açık
relatively clear
:
nispeten temiz
extremely clear
:
son derece net
fairly clear
:
oldukça açık
crystal clear
:
apaçık|çok belli|gün gibi açık
clear air
:
açık hava
clear alternative
:
açık alternatif
clear appreciation
:
açık takdir
clear association
:
açık ilişkilendirme
clear brief
:
açık özet
clear chance
:
belirgin şans
clear commitment
:
açık taahhüt
clear communication
:
açık iletişim
clear contrast
:
net zıtlık
clear definition
:
açık tanım
clear description
:
net tasvir
clear difference
:
net fark
clear direction
:
açık, net talimat
clear distinction
:
açık ayrım
clear evidence
:
kesin kanıt
clear exception
:
istisnayı temizlemek
clear expectation
:
açık beklenti
clear explanation
:
net bir açıklama
clear focus
:
açık odak
clear guideline
:
açık/net kılavuz
clear image
:
net görüntü
clear indication
:
açık gösterge
clear limit
:
net sınır
clear link
:
net bağlantı
clear liquid
:
berrak sıvı
clear majority
:
net çoğunluk
clear manifestation
:
açık işaret/gösterge
clear mind
:
zihni boşaltmak
clear plastic
:
şeffaf plastik
clear preference
:
açık tercih
clear profit
:
ortalama kar
clear reference
:
açık referans
clear relationship
:
açık ilişki
clear role
:
beliren rol
clear sign
:
net işaret
clear similarity
:
açık benzerlik
clear skin
:
temiz cilt
clear statement
:
açık ifade
clear target
:
açık hedef
clear tendency
:
açık eğilim
clear thinking
:
mantıklı düşünme
clear understanding
:
anlaşılır
clear view
:
açık görüş
clear visibility
:
net görüş
clear vision
:
net görüş
clear warning
:
açık uyarı
become clear
:
açık hale gelmek
make sth clear
:
bir şeyi açıklığa kavuşturmak
clear boundary
:
açık sınır
clear structure
:
açık yapı
entirely clear
:
tümüyle açık
clear weather
:
açık hava
Daha az gör