accept consequence
:
sonucu kabul etmek
assess consequence
:
sonucu değerlendirmek
bear consequence
:
sonucuna katlanmak
face consequence
:
... sonuçla karşılaşmak
fear consequence
:
sonuçtan korkmak
have consequences
:
sonuçlara sahip olmak
adverse consequence
:
olumsuz sonuç
bad consequence
:
kötü / olumsuz sonuç
beneficial consequence
:
faydalı sonuç
catastrophic consequence
:
yıkıcı sonuç
damaging consequence
:
zarar verici sonuç
dangerous consequence
:
tehlikeli sonuç
deadly consequence
:
ölümcül sonuç
deleterious consequence
:
zararlı sonuç
devastating consequence
:
yıkıcı sonuç
dire consequence
:
vahim sonuç
direct consequences
:
doğrudan sonuç
disastrous consequence
:
feci sonuç
harmful consequence
:
zararlı sonuç
immediate consequence
:
hemen ortaya çıkan sonuç
important consequence
:
önemli sonuç
inevitable consequence
:
kaçınılmaz sonuç
legal consequence
:
hukuki sonuç
likely consequence
:
olası sonuç
long-term consequence
:
uzun vadeli sonuç
natural consequence
:
doğal sonuç
negative consequences
:
olumsuz sonuç
political consequences
:
siyasi sonuçlar
possible consequences
:
olası sonuçlar
potential consequence
:
potansiyel sonuç
practical consequence
:
işe yarar sonuç
profound consequence
:
derin sonuç
serious consequence
:
ciddi sonuç
severe consequence
:
ciddi sonuç
significant consequence
:
önemli sonuç
social consequences
:
sosyal sonuçlar
terrible consequence
:
korkunç/ olumsuz/ zararlı sonuç
unavoidable consequence
:
kaçınılmaz sonuç
unexpected consequence
:
beklenmedik sonuç
unforeseen consequence
:
öngörülmeyen sonuç
unintended consequences
:
istenmeyen sonuçlar
unpleasant consequence
:
tatsız sonuç
fatal consequence
:
ölümcül sonuç
economic consequences
:
ekonomik sonuçlar
far-reaching consequence
:
geniş kapsamlı sonuç
environmental consequences
:
çevresel sonuçlar
cause consequence
:
sonuca sebep olmak
lead to consequence
:
sonuca sebep olmak
irreversible consequence
:
geri dönüşü olmayan sonuç
Daha az gör