cope with disability
:
engellilikle /kuvvetsizlikle başa çıkmak
cope with an emergency
:
acil bir durumla başa çıkmak
cope with emotion
:
duygu ile başa çıkmak
cope with grief
:
acılara göğüs germek
cope with handicap
:
(fiziksel / zihinsel) engelin üstesinden gelmek
cope with hazard
:
tehlikenin üstesinden gelmek
cope with influx
:
kitlesel akınla başa çıkmak
cope with pressure
:
baskıyla / sıkıntıyla başa çıkmak
cope with rejection
:
ret / reddetme ile başa çıkmak
cope with a situation
:
bir durumla başa çıkmak
cope with strain
:
zorlama ile başa çıkmak
cope with stress
:
sıkıntıyla başa çıkmak
cope with task
:
görevle başa çıkmak
cope with workload
:
iş yüküyle başa çıkmak
Daha az gör