Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Covered ne demek?

Covered ne demek? Covered ne anlama gelir? Covered İngilizce örnek cümle. Covered eş anlamlıları.

    covered (adj)

    kaplı

    örtülü, sarılı

    Cover (adj) ingilizce örnek cümle

    About 70 of the Earth's surface is covered with oceans.

    Dünya yüzeyinin yaklaşık 70'i okyanuslarla kaplıdır.

    Most of Canada was covered with ice just 20,000 years ago.

    Kanada'nın çoğu 20.000 yıl önce buzla kaplıydı.

    Cover (v) Collocations

    absolutely covered : tamamen örtülü
    completely covered : tamamen kaplanmış
    densely covered : yoğun şekilde örtülü/kaplı
    permanently covered : kalıcı olarak kaplanmış
    temporarily covered : geçici olarak kapalı
    12 Örnek daha
    thickly covered : kalın örtülü
    thinly covered : ince örtülü
    totally covered : tamamen kaplanmış
    well covered : iyi kaplanmış
    entirely covered : tamamen kapalı
    evenly covered : eşit olarak kaplanmış
    fully covered : tamamen kaplanmış
    sparsely covered : seyrek kaplı
    covered market : kapalı çarşı
    covered porch : kapalı sundurma
    covered terrace : kapalı teras
    covered wagon : kapalı vagon
    Daha az gör

    Cover (v) Preposition Kullanımları

    covered by : …ile kaplı
    covered in : …ile kaplı
    covered with : …ile kaplı
    cover (v)

    kaplamak

    örtmek, kapsamak

    Cover (v) ingilizce örnek cümle

    The region covers 5 square miles sq.

    Bölge 5 mil kare kapsar.

    Cover (v) Collocations

    ban may cover sth : yasak bir şeyi kapsayabilir
    category may cover : kategori kapsayabilir
    chapter may cover : bölüm kapsayabilir/ele alabilir
    cloud may cover : bulut gizleyebilir/kapatabilir
    collection may cover : koleksiyon kapsayabilir
    60 Örnek daha
    correspondent may cover : muhabir yazabilir
    course may cover : ders kapsayabilir
    debris may cover : enkaz kapsayabilir
    dirt may cover : kir kaplayabilir
    document may cover : belge kapsayabilir
    drape may cover : perde kaplayabilir
    dust may cover : toz kaplayabilir
    exemption may cover : muafiyet kapsayabilir
    exhibition may cover : sergi kapsayabilir
    fee may cover : ücret kapsayabilir
    fog may cover : sis örtebilir/kaplayabilir
    hand may cover : el sarabilir/sıkabilir
    index may cover : fihrist kapsayabilir
    insurance may cover : sigorta kapsayabilir
    journalist may cover : gazeteci bildirebilir
    law may cover : kanun kapsayabilir
    magazine may cover : dergi kapsayabilir
    mask may cover : maske örtebilir
    media may cover : medya bildirebilir/yazabilir
    mist may cover : sis örtebilir
    patent may cover : patent kapsayabilir
    policy may cover : plan/sigorta kapsayabilir
    region may cover : bölge kaplayabilir
    report may cover : Rapor ele alabilir
    review may cover : inceleme ele alabilir
    rug may cover : halı kapsayabilir/kaplayabilir
    sand may cover : kum örtebilir/kaplayabilir
    scarf may cover : eşarp örtebilir
    scheme may cover : proje kapsayabilir
    shawl may cover : şal ​​örtebilir
    sheet may cover : örtü kaplayabilir
    snow may cover : kar örtebilir
    study may cover : çalışma kapsayabilir
    survey may cover : araştırma kapsayabilir
    syllabus may cover : müfredat kapsayabilir
    talk may cover : konuşma içerebilir
    term may cover : dönem kapsayabilir
    veil may cover : örtü/peçe örtebilir
    warranty may cover : garanti kapsayabilir
    workshop may cover : çalıştay kapsayabilir
    cover area : alanı kaplamak
    cover bottom : dibini kaplamak
    cover cost : maliyeti karşılamak
    cover distance : mesafeyi kapsamak/mesafe katetmek
    cover essentials : gereksinimleri kaplamak
    cover an expense : masrafı karşılamak
    cover ground : mesafe almak, bir konuyu/çalışmayı/tartışmayı kapsamak, yeri kaplamak/örtmek
    cover head : başı örtmek
    cover issue : konuyu kapsamak
    cover nervousness : sinirini gizlemek
    cover range : dizisini kapsamak
    cover a territory : bölgeyi kaplamak
    cover topic : konu anlatmak
    cover whole : tamamını kaplamak/içermek
    cover completely : tamamen kaplamak
    cover entirely : tamamen örtmek
    cover hardly : zorlukla örtmek
    cover partially : kısmen örtmek
    cover partly : kısmen örtmek
    be covered with fog : sisle kaplanmak
    Daha az gör

    Cover (v) Preposition Kullanımları

    cover in : ... ile kaplı olmak
    cover with : ... ile kaplamak

    Cover ile Bağlantılı Kelimeler