sculptor may create
:
heykeltıraş yaratabilir
treaty may create
:
antlaşma yaratabilir
create alliance
:
ittifak kurmak
create anxiety
:
kaygı yaratmak
create art
:
sanat oluşturmak
create atmosphere
:
ortam yaratmak
create awareness
:
farkındalık yaratmak
create backdrop
:
zemin yaratmak
create backlash
:
tepki yaratmak
create balance
:
denge yaratmak
create barrier
:
bariyer oluşturmak
create base
:
temel oluşturmak
create bond
:
bağ oluşturmak
create burden
:
yük oluşturmak
create campaign
:
kampanya oluşturmak
create challenge
:
zorluk yaratmak
create chance
:
şans yaratmak
create coalition
:
koalisyon oluşturmak
create composition
:
beste oluşturmak
create condition
:
koşul yaratmak
create confidence
:
güven yaratmak
create conflict
:
zıtlık/çatışma yaratmak
create confusion
:
karmaşaya sebep olmak
create content
:
içerik oluşturmak
create controversy
:
tartışma yaratmak
create costume
:
kostüm yarat
create demand
:
talep yaratmak
create desire
:
arzu yaratmak
create difficulty
:
zorluk yaratmak
create dilemma
:
ikilem yaratmak
create disorder
:
bozukluk yaratmak
create disruption
:
karmaşa yaratmak
create distraction
:
dikkat dağıtmak
create distrust
:
güvensizlik yaratmak
create disturbance
:
rahatsızlık yaratmak
create diversity
:
çeşitlilik yaratmak
create embryo
:
embriyo oluşturmak
create empire
:
imparatorluk yaratmak
create employment
:
istihdam yaratmak
create environment
:
ortam yaratmak
create excuse
:
mazeret yaratmak
create experience
:
deneyim yaratmak
create explosion
:
patlama yaratmak
create feeling
:
duygu / his yaratmak
create field
:
alan oluşturmak
create force
:
birlik oluşturmak
create forum
:
oturum düzenlemek
create framework
:
çerçeve oluşturmak
create frustration
:
hayal kırıklığı yaratmak
create fund
:
fon oluşturmak
create future
:
gelecek yaratmak
create harmony
:
uyum yaratmak
create haven
:
cenneti yarat
create hazard
:
tehlike yaratmak
create heat
:
ısı üretmek
create identity
:
kimlik oluşturmak
create image
:
görüntü oluşturmak
create imbalance
:
dengesizlik yaratmak
create impact
:
etki yaratmak
create impression
:
izlenim uyandırmak
create incentive
:
teşvik yaratmak
create instability
:
istikrarsızlık yaratmak
create jealousy
:
kıskançlık uyandırmak
create job
:
istihdam yaratmak
create landscape
:
araziyi oluşturmak
create legacy
:
miras oluşturmak
create link
:
bağlantı oluşturmak
create loyalty
:
sadakat oluşturmak
create masterpiece
:
şaheser yaratmak
create mistrust
:
güvensizlik yaratmak
create myth
:
efsane yaratmak
create noise
:
gürültü oluşturmak
create opportunity
:
fırsat yaratmak
create panel
:
panel oluşturmak
create picture
:
resim yaratmak
create plan
:
plan oluşturmak
create pollution
:
kirlilik yaratmak
create possibility
:
olasılık yaratmak
create pressure
:
baskı yaratmak
create problem
:
sorun yaratmak
create product
:
ürün yaratmak
create profile
:
profil oluşturmak
create prosperity
:
zenginlik yaratmak
create résumé
:
özgeçmiş oluşturmak
create record
:
kayıt oluşturmak
create representation
:
temsil yaratmak
create republic
:
cumhuriyeti kurmak
create revolution
:
devrim yaratmak
create rule
:
kural koymak
create sense
:
duygu oluşturmak
create shadow
:
gölge oluşturmak
create situation
:
durum yaratmak
create society
:
toplum yaratmak
create sound
:
ses çıkarmak
create space
:
alan / boşluk yaratmak
create stress
:
stres yaratmak
create structure
:
yapı oluşturmak
create symbol
:
sembol oluşturmak
create system
:
sistem oluşturmak
create task force
:
görev gücü oluşturmak
create tension
:
gerilim yaratmak
create trust
:
güven oluşturmak
create turmoil
:
kargaşa yaratmak
create understanding
:
fikir yaratmak
create unemployment
:
işsizlik yaratmak
create union
:
birlik oluşturmak
create universe
:
evreni yaratmak
create vacuum
:
hava boşluğu yaratmak
create vision
:
vizyon yaratmak
create weakness
:
zayıflık yaratmak
create work
:
eser üretmek
create world
:
dünyayı yaratmak
newly created
:
yeni yaratılmış
Daha az gör