Social customs vary from country to country.
Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.
The custom of arranged marriages still exists in many countries.
Görücü usulü evlilik geleneği hala birçok ülkede bulunmaktadır.
They poured wine round the trees in accordance with local custom.
Yerel geleneklere uygun olarak ağaçların etrafına şarap döktüler.
We should conform to the customs of society.
Toplumun geleneklerine uymalıyız.
The custom of shaking hands was imported to many African countries by the British.
El sıkma geleneği, İngilizler tarafından birçok Afrika ülkesine aktarıldı.
After getting through customs, I was free to go wherever I wanted.
Gümrükten geçtikten sonra istediğim yere gidebildim.