Fallen rocks cut off the only access to the village.
Düşen kayalar, köye olan tek erişim kesti.
A clot in the brain cut off her blood supply.
Beynindeki bir pıhtı kan akışını kesti.
The senator was on his way to congress when his car was cut off by gunmen in another vehicle.
Senato üyesi, arabası başka bir araçtaki silahlı adamlar tarafından makas atıldığında kongreye gidiyordu.
The motorcyclist cut off the small car on the freeway.
Motosiklet sürücüsü otobanda küçük arabaya makas attı.