spend day
:
gününü geçirmek
auspicious day
:
uğurlu gün
bad day
:
kötü gün
beautiful day
:
güzel gün
bright day
:
aydınlık gün
cloudy day
:
bulutlu gün
hot day
:
sıcak gün
old day
:
eski gün
previous day
:
önceki gün
rainy day
:
yağmurlu gün
sad day
:
üzücü gün
special day
:
özel gün
sunny day
:
güneşli gün
terrible day
:
korkunç gün (gündüz)
very day
:
tam da o gün
wonderful day
:
harika gün
fine day
:
güzel gün
next day
:
ertesi gün
following day
:
ertesi gün
once a day
:
günde bir kez
a day of the week
:
haftanın bir günü
two days a week
:
haftada iki gün
three days a week
:
haftada üç gün
four days a week
:
haftada dört gün
five days a week
:
haftada beş gün
six days a week
:
haftada altı gün
seven days a week
:
haftada yedi gün
the days to come
:
gelecek günler
three-day-old baby
:
üç günlük bebek
bachelor days
:
bekârlık günleri
day job
:
düzenli iş
bad hair day
:
kötü saç günü
election day
:
seçim günü
day surgery
:
günübirlik cerrahi
every other day
:
gün aşırı / iki günde bir
Daha az gör