avenge death
:
ölüm öcünü almak
avoid death
:
ölümden kaçınmak
bring death
:
ölüme sebep olmak
cause death
:
ölüme sebep olmak
celebrate death
:
(ayin) ölümü yönetmek
cheat death
:
ölümün eşiğinden dönmek
escape death
:
ölümden dönmek
experience death
:
ölüm görüp geçirmek
face death
:
ölümle yüzleşmek
fake death
:
ölü taklidi yapmak
fear death
:
ölümden korkmak
investigate death
:
ölümü araştırmak
prevent death
:
ölümü önlemek
accidental death
:
kazaen vefat
brutal death
:
acımasız ölüm
civilian death
:
sivil ölüm
imminent death
:
yaklaşmakta olan ölüm
impending death
:
yaklaşan ölüm
inevitable death
:
kaçınılmaz ölüm
mysterious death
:
gizemli ölüm
painful death
:
acılı ölüm
premature death
:
erken ölüm
preventable death
:
önlenebilir ölüm
sudden death
:
ani ölüm
terrible death
:
korkunç ölüm
unnatural death
:
doğal olmayan ölüm
unnecessary death
:
gereksiz ölüm
untimely death
:
zamansız ölüm
violent death
:
zor, korkunç ölüm
early death
:
erken ölüm
drug-related death
:
uyuşturucuya bağlı ölüm
cancer-related death
:
kansere bağlı ölüm
lead to death
:
ölüme yol açmak
result in death
:
ölümle sonuçlanmak
death record
:
ölüm kaydı
death penalty
:
ölüm cezası, idam
starve to death
:
açlıktan ölmek
death sentence
:
idam cezası
death toll
:
ölen kişi sayısı
cause of death
:
ölüm sebebi
death rate
:
ölüm oranı
abolish death penalty
:
idamı kaldırmak
accept one's death
:
birinin ölümünü kabul etmek
death by accident
:
kazaen vefat
scared to death
:
ödü kopmak, korkudan ölmek
narrowly escape death
:
ölümden kıl payı kurtulmak
bleed to death
:
kan kaybından ölmek
death throes
:
ölüm sancısı
death row
:
ölüm hücresi
feign death
:
ölü numarası yapmak
life after death
:
ölümden sonra yaşam
Daha az gör