The village had been hurriedly deserted, perhaps because terrorists were in the area.
Köy, muhtemelen teröristler bölgede bulunduğundan aceleyle terk edilmişti.
The police are looking for a woman who deserted her children.
Polis, çocuklarını terk eden kadını arıyor.
Over 300 men deserted from army and navy last year.
Geçen yıl 300'den fazla insan ordu ve donanmadan firar etti.
The three men had tried to desert, but were brought back to camp and shot.
Üç adam firar etmeye çalıştı, ancak kampa geri getirildi ve vuruldu.
Desert makes up over 95 percent of Saudi Arabia.
Suudi Arabistan'ın yüzde 95'ini çöl oluşturur.
In the desert, camels are more important than cars for transportation.
Çölde, develer ulaşım için arabalardan daha önemlidir.
The Sahara is the largest desert in the world.
Sahra Çölü dünyanın en büyük çölüdür.