Even though I disagree with what you say, I fully acknowledge your right to say it.
Söylediklerine katılmıyor olmama rağmen, bunu söyleme hakkını tamamen onaylıyorum.
After their father’s death, the siblings disagreed on the inheritance.
Babalarının ölümünden sonra kardeşler miras konusunda anlaşamadı.
Jane disagreed with her classmates on every subject.
Jane sınıf arkadaşlarıyla her konuda aynı fikirde değildi.
Even though we disagree on many things, there are some things we agree on.
Pek çok konuda hemfikir olmamamıza rağmen, üzerinde anlaştığımız bazı şeyler var.