![Disaster [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Disaster [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Disaster ne demek?
Disaster ne demek? Disaster ne anlama gelir? Disaster İngilizce örnek cümle. Disaster eş anlamlıları.
disaster
(n)
felaket
afet, yıkım, başarısızlıkDisaster (n) ingilizce örnek cümle
The earthquake was the greatest disaster the country had ever experienced.
Deprem, ülkenin yaşadığı en büyük felaketti.
Disaster (n) Eş anlamlıları
Bu kelimeler, felaket anlamında kullanılabilir.
Disaster (n) Collocations
disaster may affect
:
felaket etkileyebilir
disaster may befall
:
felaket olabilir
disaster may ensue
:
felaket ortaya çıkabilir
disaster may happen
:
felaket olabilir
disaster may hit
:
felaket vurabilir
59 Örnek daha
disaster may loom
:
felaket görünebilir
disaster may occur
:
felaket olabilir
disaster may strike
:
felaket vurabilir
disaster may threaten
:
felaket tehdit edebilir
disaster may unfold
:
felaket ortaya çıkabilir
anticipate disaster
:
felaketi tahmin etmek
avert disaster
:
felaketi önlemek
avoid disaster
:
felaketi önlemek
become disaster
:
felaket olmak
bring disaster
:
felakete sebep olmak
cause disaster
:
felakete sebep olmak
experience disaster
:
felaket yaşamak
face disaster
:
felaketle yüzleşmek
invite disaster
:
felakete davetiye çıkarmak
overcome disaster
:
felaketin üstesinden gelmek
prevent disaster
:
felaketi önlemek
survive disaster
:
felaketten sağ kurtulmak
absolute disaster
:
tam bir felaket
awful disaster
:
korkunç felaket
catastrophic disaster
:
yıkıcı felaket
complete disaster
:
tam felaket
costly disaster
:
maliyetli felaket
deadly disaster
:
ölümcül felaket
devastating disaster
:
yıkıcı felaket
global disaster
:
küresel felaket
major disaster
:
büyük felaket
massive disaster
:
devasa felaket
natural disaster
:
doğal felaket
nuclear disaster
:
nükleer felaket
political disaster
:
siyasi felaket
possible disaster
:
olası felaket
potential disaster
:
olası felaket
terrible disaster
:
korkunç felaket
total disaster
:
tam bir felaket
unforeseen disaster
:
öngörülemeyen/beklenmedik felaket
unprecedented disaster
:
eşi görülmemiş felaket
future disaster
:
gelecek felaket
economic disaster
:
ekonomik felaket
enormous disaster
:
muazzam felaket
financial disaster
:
maddi/finansal felaket
environmental disaster
:
çevre felaketi
large-scale disaster
:
büyük ölçekli felaket
lead to disaster
:
felakete yol açmak
disaster preparedness
:
afete hazırlık
disaster relief
:
afet yardımı
disaster drill
:
afet tatbikatı
disaster area
:
afet bölgesi/alanı
disaster scene
:
afet yeri
disaster site
:
afet alanı
disaster zone
:
afet bölgesi
disaster aid
:
afet yardımı
disaster assistance
:
afet yardımı
disaster response
:
afete müdahele
disaster recovery
:
afetle mücadele
disaster plan
:
afet planı
disaster planning
:
afet planlama
disaster victim
:
afetzede
turn into disaster
:
felakete dönüşmek
flirt with disaster
:
ateşle oynamak
Daha az gör
Disaster (n) Preposition Kullanımları
in a disaster
:
bir felakette
a disaster for
:
...için bir felaket
Yükleniyor...
