Dispute ne demek?

Dispute ne demek? Dispute ne anlama gelir? Dispute İngilizce örnek cümle. Dispute eş anlamlıları.

Dispute sesli dinle

dispute (v)

karşı çıkmak

itiraz etmek, kabul etmemek, tartışmak

Dispute (v) ingilizce örnek cümle

We disputed about his political position.

Siyasi görüşü hakkında tartıştık.

The thieves disputed stealing more money from the safe.

Hırsızlar, kasadan daha fazla para çalmayı tartıştı.

Dispute (v) Eş anlamlıları

Bu kelimeler, kişilerin bir konuda farklı görüşleri olduğunu anlatmak için kullanılabilir.

disagree (v) : aynı fikirde olmamak
differ (v) : farklı olmak
dispute (v) : karşı çıkmak
be at odds (phr) : karşıt görüşte

dispute claim : iddia karşı çıkmak/itiraz etmek

dispute an election : seçimi tartışmak

dispute vigorously : şiddetle karşı çıkmak

dispute (n)

anlaşmazlık

uyuşmazlık, tartışma

Dispute (n) ingilizce örnek cümle

The dispute between the two parties lasted very long.

İki taraf arasındaki tartışma çok uzun sürdü.

Dispute (n) Eş anlamlıları

Bu kelimeler, bir konu üzerinde tartışma, anlaşmazlık anlamında kullanılabilir.

discussion (n) : tartışma
debate (n) : tartışma
conflict (n) : anlaşmazlık, çatışma
dispute (n) : anlaşmazlık
controversy (n) : tartışma
disagreement (n) : anlaşmazlık

dispute may arise : anlaşmazlık ortaya çıkabilir

dispute may begin : tartışma başlayabilir

dispute may concern : tartışma ilgili olabilir

dispute may erupt : tartışma başlayabilir

dispute may escalate : tartışma kızışabilir

20 Örnek daha

dispute may involve : anlaşmazlık içerebilir

dispute may occur : tartışma olabilir

adjudicate dispute : anlaşmazlığı hükme bağlamak

arbitrate dispute : anlaşmazlığa hakemlik etmek

avoid dispute : tartışmayı önlemek

cause dispute : tartışmaya sebep olmak

decide dispute : anlaşmazlığa karar vermek

resolve dispute : çatışmayı çözmek

settle dispute : tartışmayı çözmek

solve dispute : anlaşmazlığı çözmek

win dispute : anlaşmazlığı kazanmak

bitter dispute : acı anlaşmazlık

commercial dispute : ticari uyuşmazlık

considerable dispute : önemli tartışma

damaging dispute : zarar verici anlaşmazlık

ongoing dispute : devam eden anlaşmazlık

territorial dispute : bölgesel anlaşmazlık

continuing dispute : devam eden anlaşmazlık

lead to dispute : anlaşmazlığa/tartışmaya yol açmak

unresolved dispute : çözülmemiş anlaşmazlık

Daha az gör

in dispute with : ... ile tartışmada

dispute among : ... arasında tartışma

dispute as to : ... ile ilgili anlaşmazlık

dispute between : ... arasında tartışma

dispute over : …hakkında tartışma

4 Örnek daha

dispute with : …ile tartışma

beyond dispute : tartışmasız

dispute about : ... hakkında tartışma

under dispute : tartışılmakta