We should do away with those bad customs.
Bu kötü gelenekleri ortadan kaldırmalıyız.
The government should do away with those old regulations.
Hükûmet bu eski düzenlemeleri yürürlükten kaldırmalı.
The death penalty has been done away with in many European countries.
Birçok Avrupa ülkesinde ölüm cezası kaldırıldı.
She tried to do away with herself
Kendisini öldürmeye çalıştı.