Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Effort ne demek?

Effort ne demek? Effort ne anlama gelir? Effort İngilizce örnek cümle. Effort eş anlamlıları.

    effort (n)

    çaba

    gayret, azim, enerji

    Effort (n) ingilizce örnek cümle

    The winning of the gold medal was her most glorious effort.

    Altın madalyayı kazanmak onun en büyük çabasıydı.

    The company didn't make an effort to improve its business practices.

    Şirket, iş uygulamalarını iyileştirme çabası göstermedi.

    He is making every possible effort to pass the examination.

    Sınavı geçmek için her türlü çabayı gösteriyor.

    It was his tireless efforts and devotion that made the event successful.

    Etkinliği başarılı kılan yorucu çabaları ve bağlılığıydı.

    Effort (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; bir şeyi yapmaya çalışma, çaba anlamında kullanılabilir.
    attempt (n) : teşebbüs
    effort (n) : çaba
    try (n) : deneme
    struggle (n) : mücadele
    endeavour (n) : çaba
    exertion (n) : gayret, gücünü kullanma


    Effort (n) Collocations

    effort may earn : çaba kazanabilir
    effort may fail : girişim başarısız olabilir
    effort may produce : çaba üretebilir
    effort may succeed : çaba başarılı olabilir
    effort may work : girişim başarılı olabilir
    135 Örnek daha
    abandon effort : çabasından vazgeçmek
    accelerate effort : çabayı hızlandırmak
    applaud effort : çabayı alkışlamak
    appreciate effort : çabayı takdir etmek
    channel effort : girişimini yönlendirmek
    combine effort : çabaları / güçleri birleştirmek
    complicate effort : çabayı/girişimi içinden çıkılmaz hale getirmek/güçleştirmek/kötüleştirmek
    concentrate effort : çabayı yoğunlaştırmak/ bir noktaya toplamak
    continue effort : çabaya / girişime devam etmek
    coordinate effort : girişimi koordine etmek/ birbirine göre ayarlamak
    demand effort : çaba gerektirmek
    derail effort : çabayı sona erdirmek
    devote effort : çaba göstermek
    duplicate effort : çabayı /girişimi tekrarlamak/ iki misli yapmak
    exert effort : çaba sarf etmek
    expand effort : çabayı/ çabalamayı arttırmak
    expend effort : çaba harcamak
    focus effort : gücünü yönlendirmek / odaklamak
    frustrate effort : girişime/ çabaya engel olmak
    fund effort : girişime para sağlamak
    hamper effort : gayreti engellemek/ güçleştirmek
    hinder effort : girişime / çabaya engel olmak
    impede effort : çabayı/ girişimi engellemek
    increase effort : çabayı/gücü arttırmak
    initiate effort : girişim başlatmak
    intensify effort : çabayı yoğunlaştırmak/ art(tır)mak
    invest effort : çaba göstermek
    launch effort : girişim başlatmak
    lead effort : girişime/ çabaya öncülük etmek
    make effort : çaba göstermek
    need effort : çaba gerekmek, çabaya ihtiyaç olmak
    oppose effort : çabaya karşı çıkmak/ engel olmak
    orchestrate effort : çalışmasını/çabasını organize etmek/ düzenlemek
    organize effort : çalışmayı/ girişimi organize etmek/düzenlemek
    pool effort : gücü birleştirmek
    praise effort : çabayı övmek
    redirect effort : çabanın yönünü değiştirmek
    redouble effort : çabayı art(tır)mak, daha fazla gayret sarf etmek
    refocus effort : çabaya / girişime yeniden odaklanmak
    renew effort : çabayı/ girişimi yeniden başlatmak/arttırmak
    require effort : çaba gerektirmek
    resist effort : çabaya/girişime direnmek/karşı koymak
    reward effort : çabayı / başarıyı ödüllendirmek
    sabotage effort : girişimi sabote etmek
    spearhead effort : çabaya / girişime öncülük etmek
    stymie effort : çabayı/ girişimi baltalamak/güçleştirmek
    support effort : çabayı/ girişimi desteklemek
    take effort : çaba istemek/gerektirmek
    target effort : başarı hedeflemek
    thwart effort : çabayı/ girişimi engellemek
    undermine effort : çabayı/girişimi baltalamak, zarar vermek
    undertake effort : girişimi sarf etmek
    waste effort : boşa çabalamak
    last effort : son çaba/hamle
    all-out effort : üstün çaba
    ambitious effort : hırslı/ azimli çaba
    big effort : büyük çaba
    brave effort : cesur(ca) çaba
    collaborative effort : iş birlikçi/ortak çalışmaya dayalı çaba/ güç
    collective effort : ortak çaba
    concentrated effort : yoğunlaştırılmış/ yoğun çaba
    concerted effort : ortak çaba
    conscious effort : bilinçli çaba
    considerable effort : dikkate değer çaba
    constant effort : sürekli çaba
    cooperative effort : iş birliği ile girişim
    coordinated effort : koordineli / düzenli/ eş güdümlü çaba
    deliberate effort : kasıtlı /planlı çaba/girişim
    desperate effort : umutsuz çaba
    determined effort : kararlı çaba
    diplomatic effort : diplomatik çaba
    great effort : büyük gayret
    half-hearted effort : isteksiz/ gönülsüz çaba
    hard effort : yoğun çaba
    herculean effort : üstün/çok büyük çaba
    heroic effort : üstün gayret/ çaba
    huge effort : büyük çaba
    intellectual effort : düşünsel/ entelektüel çaba
    international effort : uluslararası çaba
    joint effort : ortak çaba
    last-ditch effort : son bir hamle
    major effort : üstün çaba
    massive effort : büyük çaba
    mental effort : zihinsel çaba
    minimal effort : asgari düzeyde çaba
    misguided effort : yanlış yönlendirilmiş/ yanlış çaba
    ongoing effort : devam eden çaba
    painstaking effort : özenli çaba
    physical effort : fiziksel efor
    pioneering effort : öncü çaba
    positive effort : olumlu çaba
    real effort : gerçek çaba
    remarkable effort : kayda değer çaba
    renewed effort : yenilenmiş/yenilenen çaba/girişim
    serious effort : ciddi/önemli çaba
    sincere effort : samimi/ gerçek çaba
    special effort : özel çaba
    strenuous effort : üstün çaba
    successful effort : başarılı çaba/girişim
    superhuman effort : insanüstü çaba/güç
    sustained effort : sürekli çaba
    tireless effort : yorulmak bilmez çaba
    tremendous effort : üstün çaba
    unsuccessful effort : faydasız çaba
    vain effort : boş çaba
    valiant effort : üstün gayret
    voluntary effort : gönüllü çaba
    wasted effort : boşa harcanmış çaba
    worthwhile effort : yapmaya değer çaba
    extra effort : fazladan çaba
    final effort : son çaba
    failed effort : başarısız olmuş girişim
    feeble effort : zayıf/ etkisiz çaba
    futile effort : boş çaba
    frantic effort : alelacele yapılmış/umutsuz çaba/ girişim
    genuine effort : gerçek çaba
    enormous effort : büyük çaba
    fruitless effort : boş çaba
    combined effort : ortak çaba
    continuing effort : devam eden çaba
    good-faith effort : iyi niyetli çaba / girişim
    anti-terrorism effort : terörle mücadele çabası
    humanitarian effort : insani çaba
    effort may pay off : çaba işe yarayabilir
    put in effort : çaba göstermek
    research effort : araştırma çabası
    effort may culminate in : çaba sonuçlanabilir
    effort may focus on : çaba odaklanabilir
    effort may go into : çaba harcanabilir
    effort may result in : çaba sonuçlanabilir
    continual effort : sürekli çaba
    rescue effort : kurtarma çabası
    prevention efforts : önleme çalışmaları
    peace efforts : barış çabaları
    nullify effort : çabayı boşa çıkarmak
    Daha az gör

    Effort (n) Preposition Kullanımları

    through sb's effort : birinin çabasıyla
    with effort : çabayla
    without effort : çaba göstermeden
    in an effort to do : ...yapmak için / amacıyla

    Effort ile Bağlantılı Kelimeler