The couple decided to break their engagement after she was offered a job in Japan.
Çift, ona Japonya'da bir iş teklifi yapıldıktan sonra nişanı atmaya karar verdi.
Tom gave Mary an engagement ring last week.
Tom geçen hafta Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.
I won't be able to join you for dinner, I have a previous engagement.
Akşam yemeğine katılamayacağım, daha önce bir randevum var.
An engagement suddenly happened when the captain decided to attack the fort.
Kaptan kaleye saldırmaya karar verdiğinde aniden bir çarpışma oldu.