harm environment
:
çevreye zarar vermek
improve environment
:
çevreyi geliştirmek
pollute environment
:
çevreyi kirletmek
preserve environment
:
çevreyi korumak
protect environment
:
çevreyi korumak
provide environment
:
ortam sağlamak
threaten environment
:
çevreyi tehdit etmek
built environment
:
inşa edilmiş çevre
alien environment
:
yabancı çevre
aquatic environment
:
deniz yaşamı
changing environment
:
değişen ortam
clean environment
:
temiz çevre
cold environment
:
soğuk ortam
comfortable environment
:
rahat ortam
commercial environment
:
ticari ortam
cultural environment
:
kültürel çevre
dangerous environment
:
tehlikeli ortam
global environment
:
küresel çevre
harsh environment
:
zorlu çevre, ortam
healthy environment
:
sağlıklı çevre
hospitable environment
:
yaşam elverişli çevre
hostile environment
:
uygun olmayan ortam
ideal environment
:
ideal ortam
immediate environment
:
yakın çevre
local environment
:
yerel çevre
marine environment
:
deniz ortamı
natural environment
:
doğal çevre/ortam
new environment
:
yeni ortam
physical environment
:
fiziksel çevre
pleasant environment
:
hoş ortam
political environment
:
siyasi ortam/çevre
professional environment
:
profesyonel çevre
rural environment
:
kırsal çevre
safe environment
:
güvenli çevre
secure environment
:
güvenli ortam
social environment
:
sosyal çevre
stable environment
:
istikrarlı ortam
supportive environment
:
destekleyici ortam
urban environment
:
kentsel çevre
working environment
:
çalışma ortamı
extreme environment
:
sert koşullar
fragile environment
:
hassas çevre
economic environment
:
ekonomik ortam
external environment
:
dış çevre
friendly environment
:
dost canlısı çevre
favourable environment
:
elverişli ortam/şart
learning environment
:
öğrenme ortamı
terrestrial environment
:
karasal çevre
humid environment
:
nemli ortam, nemli çevre
work environment
:
çalışma ortamı
Daha az gör