example may suggest
:
örnek gösterebilir
cite example
:
örnekten bahsetmek
contain example
:
örnek içermek
draw example
:
örnek çizmek
find example
:
örnek bulmak
follow sb's example
:
birinin izinden gitmek
give example
:
örnek vermek
illustrate example
:
örnek göstermek
include example
:
örnek dahil
offer example
:
örnek teklif etmek
provide example
:
numune/örnek vermek
represent example
:
örneği temsil etmek
see example
:
örneğe bakmak
set an example
:
örnek olmak
show example
:
örnek göstermek
use example
:
örnek kullanmak
bad example
:
kötü örnek
blatant example
:
açık örnek
characteristic example
:
karakteristik örnek
classic example
:
klasik örnek
common example
:
ortak/yaygın örnek
concrete example
:
somut örnek
contemporary example
:
çağdaş örnek
good example
:
iyi örnek
historical example
:
tarihsel örnek
isolated example
:
izole örnek
magnificent example
:
muhteşem örnek
obvious example
:
açık örnek
outstanding example
:
mükemmel örnek
prime example
:
birinci örnek
prominent example
:
seçkin örnek
quintessential example
:
özlü/tam örnek
rare example
:
nadir örnek
remarkable example
:
dikkate değer bir örnek
simple example
:
basit örnek
specific example
:
belli örnek
spectacular example
:
muhteşem örnek
straightforward example
:
doğrudan örnek
striking example
:
çarpıcı örnek
typical example
:
tipik örnek
wonderful example
:
harika örnek
famous example
:
ünlü örnek
extreme example
:
çarpıcı örnek
excellent example
:
mükemmel örnek
fascinating example
:
büyüleyici örnek
take as an example
:
ötnek almak
take example
:
örnek almak
Daha az gör