somewhat excessive
:
biraz aşırı
wildly excessive
:
çılgınca/son derece aşırı
excessive alcohol
:
aşırı alkol
excessive amount
:
aşırı miktarda
excessive bleeding
:
aşırı kanama
excessive bureaucracy
:
aşırı bürokrasi
excessive caution
:
aşırı dikkat
excessive claim
:
aşırı talep
excessive cleanliness
:
aşırı temizlik
excessive consumption
:
aşırı tüketim
excessive delay
:
aşırı gecikme
excessive demand
:
aşırı talep/istek
excessive dependence
:
aşırı bağımlılık
excessive drinking
:
aşırı içki
excessive emphasis
:
aşırı vurgu
excessive enthusiasm
:
aşırı coşku
excessive expenditure
:
aşırı harcama
excessive exposure
:
aşırı maruz kalma
excessive force
:
aşırı güç
excessive growth
:
aşırı büyüme
excessive heat
:
aşırı sıcak
excessive indulgence
:
aşırı müsamaha
excessive intake
:
aşırı alım
excessive level
:
aşırı seviye
excessive overtime
:
aşırı fazla mesai
excessive politeness
:
aşırı nezaket
excessive preoccupation
:
aşırı meşgul olma
excessive rainfall
:
aşırı yağış
excessive regulation
:
aşırı düzenleme
excessive reliance
:
aşırı güven
excessive secrecy
:
aşırı gizlilik
excessive strain
:
aşırı gerginlik
excessive stress
:
aşırı stres
excessive taxation
:
aşırı vergilendirme
excessive use
:
aşırı kullanım
excessive violence
:
aşırı şiddet
excessive wastage
:
aşırı israf
excessive wear
:
aşırı aşınma
excessive workload
:
aşırı iş yükü
excessive zeal
:
aşırı heves
appear excessive
:
aşırı görünmek
become excessive
:
aşırı olmak
consider sth excessive
:
bir şeyin aşırı olduğunu düşünmek
regard sth as excessive
:
bir şeyi aşırı bulmak/ görmek
see sth as excessive
:
bir şeyi aşırı görmek
seem excessive
:
aşırı görünmek
excessive alcohol consumption
:
aşırı alkol tüketimi
excessive punishment
:
aşırı ceza
excessive absenteeism
:
aşırı devamsızlık
excessive speeding
:
aşırı hız yapma
excessive weight loss
:
aşırı kilo kaybı
Daha az gör