Exciting ne demek?

Exciting ne demek? Exciting ne anlama gelir? Exciting İngilizce örnek cümle. Exciting eş anlamlıları.

excite (v)

coşturmak

exciting (adj)

coşkulandırıcı, heyecanlı

The baseball game was so exciting that everyone stayed until the very end.

Beyzbol oyunu o kadar heyecan vericiydi ki herkes sonuna kadar kaldı.

Saigon is an exciting city with the best street food in the country.

Saigon, ülkedeki en iyi sokak yemeklerinin sunulduğu heyecan verici bir şehirdir.

immensely exciting : son derece heyecan verici

incredibly exciting : inanılmaz heyecan verici

particularly exciting : özellikle heyecan verici

terribly exciting : inanılmaz derecede heyecan verici

wildly exciting : inanılmaz bir şekilde heyecan verici

wonderfully exciting : harika heyecan verici

enormously exciting : son derece heyecan verici

especially exciting : özellikle heyecan verici

extremely exciting : son derece heyecan verici

exciting adventure : heyecan verici macera

exciting change : heyecan verici değişiklik

exciting development : heyecan verici gelişme

exciting discovery : heyecan verici keşif

exciting episode : heyecan verici bölüm

exciting find : heyecan verici buluş

exciting future : heyecan verici gelecek

exciting prospect : heyecan verici beklenti

make sth exciting : heyecanlı ol

sound exciting : kulağa heyecanlı gelmek