eye may brighten
:
göz parlayabilir
eye may brim
:
göz dolabilir
eye may bulge
:
göz pörtleyebilir/dışarı doğru fırlayabilir
eye may burn
:
göz yanabilir
eye may catch
:
göz yakalayabilir
eye may cloud
:
göz bulutlanabilir
eye may crinkle
:
göz kırışabilir
eye may dance
:
göz oynayabilir
eye may darken
:
göz kararabilir
eye may dart
:
göz hareket edebilir
eye may dilate
:
göz genişleyebilir
eye may dim
:
göz sönebilir
eye may drift
:
göz kayabilir
eye may drop
:
göz düşebilir
eye may dull
:
göz körleşebilir
eye may examine
:
göz muayene edilebilir/incelenebilir
eye may fall
:
göz düşebilir
eye may flare
:
göz parlayabilir
eye may flash
:
göz pırıldayabilir
eye may flick
:
göz titreşebilir
eye may flicker
:
göz titreyebilir
eye may flit
:
göz oynayabilir
eye may follow
:
göz takip edebilir
eye may glance
:
göz bakış atabilir
eye may glaze
:
göz donuklaşabilir
eye may gleam
:
göz parlayabilir
eye may glisten
:
göz parlayabilir
eye may glitter
:
göz parlayabilir
eye may glow
:
göz parlayabilir
eye may go
:
göz hareket edebilir
eye may harden
:
göz sertleşebilir/duygusuzlaşabilir
eye may hold
:
göz sahip olabilir
eye may hurt
:
göz zarar görebilir
eye may laugh
:
göz gülebilir
eye may leap
:
göze çarpılabilir
eye may lift
:
göz ortaya çıkabilir
eye may lock
:
göz kilitlenebilir
eye may lower
:
göz inebilir
eye may meet
:
göz karşılaşabilir
eye may mirror
:
göz yansıtabilir
eye may mist
:
göz bulanıklaşabilir
eye may mock
:
göz alay edebilir
eye may move
:
göz hareket edebilir
eye may narrow
:
göz kısılabilir
eye may open
:
göz açılabilir
eye may pierce
:
göz içine işleyebilir
eye may plead
:
göz suçlayabilir/özür dileyebilir
eye may pop
:
göz patlayabilir
eye may prick
:
göz kıpırdayabilir
eye may prickle
:
göz yanabilir
eye may probe
:
göz araştırabilir
eye may question
:
göz soru sorabilir
eye may rake
:
göz hızlıca göz atabilir
eye may reflect
:
göz yansıtabilir
eye may regard
:
göz göz atabilir
eye may roam
:
göz dolaşabilir
eye may roll
:
göz yuvarlanabilir
eye may round
:
göz dönebilir/genişleyebilir
eye may rove
:
göz gezinebilir
eye may run
:
göz gezinebilir
eye may scan
:
göz tarayabilir
eye may scour
:
göz araştırabilir/tarayabilir
eye may scrutinize
:
göz dikkatle inceleyebilir
eye may sharpen
:
göz kısılabilir/keskinleşebilir
eye may shift
:
göz hareket edebilir/dolaşabilir
eye may shin
:
göz parlayabilir
eye may shine
:
göz parlayabilir
eye may shoot
:
göz atılabilir
eye may show
:
göz gösterebilir
eye may shut
:
göz kapanabilir
eye may slant
:
göz göz ucuyla bakabilir
eye may slide
:
göz kayabilir
eye may slip
:
göz kayabilir
eye may smart
:
göz acıyabilir/yanabilir
eye may smile
:
göz gülümseyebilir
eye may smoulder
:
göz için için yanabilir
eye may soften
:
göz kısılabilir
eye may spark
:
göz kıvılcım saçabilir
eye may sparkle
:
göz parlayabilir
eye may squint
:
göz kısılabilir
eye may sting
:
göz yanabilir
eye may strain
:
göz yorgun olabilir
eye may stray
:
göz gezinebilir/dolaşabilir
eye may stream
:
göz akabilir
eye may study
:
göz araştırabilir
eye may survey
:
göz araştırabilir
eye may sweep
:
gözü süpürebilir
eye may swivel
:
göz dönebilir
eye may tell
:
göz söyleyebilir
eye may travel
:
göz gezdirilebilir/dolaşabilir
eye may twinkle
:
göz parlayabilir
eye may twitch
:
göz seğirebilir
eye may wander
:
göz gezdirilebilir
eye may watch
:
gözü izleyebilir
eye may water
:
göz sulanabilir/akabilir
eye may well
:
göz dolabilir
eye may widen
:
göz genişleyebilir
eye may wrinkle
:
göz kırışabilir
avert eye
:
gözünü kaçırmak
blink eye
:
göz kırpmak
cast eye
:
göz gezdirmek
catch eye
:
dikkatini çekmek
focus eye
:
odak göz
lift eye
:
gözü (yukarı) kaldırmak
meet eye
:
göze göze gelmek, göze çarpmak
protect eye
:
gözü korumak
rub eye
:
gözünü ovuşturmak
shut eye
:
gözü kapatmak
angry eye
:
sinirli göz
anxious eye
:
endişeli göz
baggy eye
:
göz altı torbası
bloodshot eye
:
kanlanmış göz
blue eye
:
mavi göz
bright eye
:
parlak göz
cautious eye
:
dikkatli göz
green eye
:
yeşil göz
inexperienced eye
:
deneyimsiz göz
jaundiced eye
:
sarılıklı göz
kindly eye
:
nazik bakış
red eye
:
kırmızı göz
sharp eye
:
keskin göz
sunken eye
:
çökük göz
wild eye
:
çılgın/meraklı göz
enormous eye
:
muazzam göz
experienced eye
:
deneyimli/uzman göz
unfocused eye
:
odaklanmamış göz
prying eyes
:
meraklı gözler
eye may adjust to
:
göz ayarlayabilir
eye may focus on
:
göz odaklanabilir
naked eye
:
çıplak göz
eye contact
:
göz teması
eye examination
:
göz muayenesi
eye gum
:
çapak
eye surgery
:
göz amliyatı
rolling eyes
:
fıldır fıldır gözler
eye irritation
:
göz tahrişi
eye strain
:
göz yorgunluğu
eye drop
:
göz damlası
eye patch
:
göz bandı
eye colour
:
göz rengi
Daha az gör