I lost my balance and fell down the stairs.
Dengemi kaybettim ve merdivenlerden düştüm.
The clown fell down on purpose and all the children started laughing very loudly.
Palyaço bilerek düştü ve tüm çocuklar kahkaha atmaya başladı.
A few trees fell down in our neighborhood during the storm.
Geçen hafta fırtınada mahallemizde birkaç ağaç yere yığıldı.
The shares of the company fell down on the stock market.
Şirketin hisseleri borsada düştü.
Her argument fell down because there was no evidence to support it.
Argümanı başarısız oldu, çünkü onu destekleyecek kanıt yoktu.
The plan fell down because it proved to be too expensive.
Plan başarısızlığa uğradı, çünkü çok pahalı olduğunu kanıtladı.