overwhelmingly favourable
:
çok kuvvetli bir biçimde olumlu
particularly favourable
:
özellikle elverişli
relatively favourable
:
nispeten olumlu/elverişli
especially favourable
:
özellikle uygun
exceptionally favourable
:
olağanüstü/son derece olumlu/elverişli
extremely favourable
:
son derece olumlu
fairly favourable
:
oldukça olumlu
generally favourable
:
genellikle olumlu
favourable attitude
:
iyi niyetli/olumlu tutum
favourable balance
:
olumlu denge
favourable circumstance
:
elverişli koşul/şart
favourable climate
:
elverişli iklim/genel ortam
favourable comment
:
olumlu yorum
favourable comparison
:
uygun karşılaştırma
favourable condition
:
elverişli koşul
favourable coverage
:
uygun yayın alanı
favourable environment
:
elverişli ortam/şart
favourable feedback
:
olumlu geri bildirim
favourable impact
:
olumlu etki
favourable impression
:
olumlu izlenim
favourable opportunity
:
elverişli/uygun fırsat, geniş olanak
favourable outcome
:
olumlu sonuç
favourable position
:
elverişli pozisyon
favourable publicity
:
olumlu tanıtım
favourable rating
:
olumlu izlenme oranı
favourable reaction
:
olumlu tepki
favourable reception
:
hoş/iyi karşılanma
favourable report
:
olumlu rapor
favourable response
:
olumlu tepki/yanıt
favourable result
:
olumlu sonuç/etki
favourable review
:
olumlu eleştiri
favourable ruling
:
olumlu karar/yargı
favourable situation
:
ideal/elverişli koşul/durum
favourable term
:
uygun koşul/şart
favourable treatment
:
ayrıcalıklı muamele
favourable verdict
:
olumlu karar
favourable view
:
olumlu görüş
favourable vote
:
olumlu/lehte oy
favourable wind
:
uygun/elverişli rüzgar
become favourable
:
elverişli/iyi olmak
consider sth favourable
:
bir şeyi olumlu/elverişli görmek
look favourable
:
uygun/elverişli görünmek
remain favourable
:
olumlu/uygun kalmak
seem favourable
:
uygun gibi görünmek
have a favourable opinion
:
olumlu karşılamak
Daha az gör