feel concern
:
endişe hissetmek
feel confidence
:
güven hissetmek
feel contempt
:
küçümsemek
feel desire
:
arzu hissetmek
feel difference
:
farkı hissetmek
feel disappointment
:
hayal kırıklığı hissetmek
feel disbelief
:
inançsızlık/kuşku hissetmek
feel distress
:
sıkıntı hissetmek
feel distrust
:
güvensiz hissetmek
feel disturbance
:
rahatsızlık hissetmek
feel earthquake
:
depremi hissetmek
feel energy
:
enerjiyi hissetmek
feel enthusiasm
:
coşku hissetmek
feel failure
:
başarısız (kimse/şey) (gibi) hissetmek
feel fatigue
:
yorgunluk hissetmek
feel fear
:
korku hissetmek
feel hand
:
elle yoklamak
feel heartbeat
:
kalp atışını hissetmek
feel impact
:
etkisini hissetmek
feel inclination
:
eğim hissetmek
feel indifference
:
ilgisizlik hissetmek
feel jealousy
:
kıskanmak
feel jolt
:
sarsıntı hissetmek
feel longing
:
hasret çekmek
feel loyalty
:
sadakat hissetmek
feel need
:
ihtiyaç hissetmek
feel nervousness
:
gerginlik hissetmek
feel pain
:
ağrı hissetmek
feel pleasure
:
zevk hissetmek
feel pulse
:
nabzını tutmak
feel regret
:
pişmanlık hissetmek
feel relief
:
rahatlama hissetmek
feel respect
:
saygı duymak
feel shame
:
utanmış hissetmek
feel solidarity
:
dayanışma ihtiyacı hissetmek
feel urge
:
dürtü hissetmek
feel vibration
:
titreşimi hissetmek
feel wonder
:
merak hissetmek
feel yearning
:
özlem duymak
feel deeply
:
derinden hissetmek
feel strongly
:
güçlü bir şekilde hissetmek
feel able
:
...yapabilir durumda hissetmek
feel afraid
:
korkmuş hissetmek
feel alarmed
:
paniğe kapılmış hissetmek
feel alien
:
yabancı hissetmek
feel alive
:
canlı hissetmek
feel ambivalent
:
kararsız hissetmek
feel angry
:
sinirli hissetmek
feel annoyed
:
kızgın hissetmek
feel anxious
:
endişeli hissetmek
feel ashamed
:
utanmış hissetmek
feel awful
:
kötü hissetmek
feel awkward
:
garip hissetmek
feel bad
:
kötü hissetmek
feel bewildered
:
şaşkın hissetmek, afallamak
feel brave
:
cesur hissetmek
feel capable
:
yetenekli hissetmek
feel certain
:
emin olmak
feel cheerful
:
neşeli hissetmek
feel comfortable
:
rahat hissetmek
feel competent
:
yetkin hissetmek
feel composed
:
sakin hissetmek
feel concerned
:
endişeli hissetmek
feel confident
:
kendine güvenmek
feel confused
:
kafası karışmış hissetmek
feel convinced
:
ikna olmuş hissetmek
feel creative
:
yaratıcı hissetmek
feel dangerous
:
tehlikeli hissetmek
feel defensive
:
savunmacı hissetmek/görünmek
feel depressed
:
depresyonda hissetmek
feel deprived
:
yoksun hissetmek
feel desperate
:
çaresiz hissetmek
feel glamorous
:
göz alıcı hissetmek
feel gloomy
:
üzüntülü hissetmek
feel good
:
iyi hissetmek
feel happy
:
mutlu hissetmek
feel healthy
:
sağlıklı hissetmek
feel helpless
:
aciz hissetmek
feel homesick
:
vatanını özlemek
feel hopeless
:
umutsuz hissetmek
feel hungry
:
aç hissetmek
feel ignorant
:
cahil hissetmek
feel ill
:
hasta hissetmek
feel important
:
önemli hissetmek
feel inadequate
:
yetersiz hissetmek
feel incapable
:
aciz hissetmek
feel inclined
:
meyilli hissetmek
feel inexperienced
:
deneyimsiz hissetmek
feel isolated
:
yalnız hissetmek
feel jealous
:
kıskanmak, kıskanç hissetmek
feel lonely
:
yalnız hissetmek
feel motivated
:
motive hissetmek
feel nervous
:
gergin hissetmek
feel numb
:
uyuşmuş hissetmek
feel obliged
:
mecbur hissetmek
feel optimistic
:
iyimser hissetmek
feel pleased
:
memnun hissetmek
feel powerful
:
güçlü hissetmek
feel powerless
:
güçsüz hissetmek
feel prepared
:
hazır hissetmek
feel protective
:
koruyucu hissetmek
feel qualified
:
nitelikli hissetmek
feel redundant
:
gereksiz hissetmek
feel relaxed
:
rahatlamak
feel relieved
:
rahatlamış hissetmek
feel reluctant
:
isteksiz hissetmek
feel remote
:
uzaktan hissetmek
feel resentful
:
kırgın hissetmek
feel restricted
:
kısıtlanmış hissetmek
feel rich
:
zengin hissetmek
feel rigid
:
katı hissetmek
feel sad
:
üzgün hissetmek
feel safe
:
güvende hissetmek
feel satisfied
:
memnun hissetmek
feel scared
:
korkmuş hissetmek
feel secure
:
güvende hissetmek
feel selfish
:
bencil hissetmek
feel shocked
:
şaşırmak
feel sick
:
hasta hissetmek
feel sleepy
:
uykulu hissetmek
feel slippery
:
kaygan hissetmek
feel solid
:
sert hissetmek
feel steady
:
sabit hissetmek
feel strained
:
gergin hissetmek
feel strong
:
güçlü hissetmek
feel surprised
:
şaşırmış hissetmek
feel terrible
:
kötü /berbat hissetmek
feel tired
:
yorgun hissetmek
feel tough
:
zor hissetmek
feel uncomfortable
:
rahatsız hissetmek
feel uneasy
:
huzursuz hissetmek
feel unhappy
:
mutsuz hissetmek
feel unpleasant
:
kötü/nahoş hissetmek
feel upset
:
üzgün hissetmek
feel wonderful
:
harika hissetmek
feel worse
:
daha kötü hissetmek
feel worthless
:
değersiz hissetmek
feel fine
:
iyi hissetmek
feel free
:
özgür hissetmek/olmak
feel exposed
:
korunmasız / maruz kalmış hissetmek
feel foreign
:
yabancı hissetmek
feel fragile
:
kırılgan hissetmek
feel disposed
:
istekli /meyilli hissetmek
feel generous
:
cömert hissetmek
feel disturbed
:
rahatsız edilmiş hissetmek
feel exhausted
:
çok yorgun hissetmek
feel frightened
:
korkmuş hissetmek
feel dissatisfied
:
memnuniyetsiz hissetmek
feel enthusiastic
:
hevesli hissetmek
feel extraordinary
:
olağanüstü hissetmek
feel sth inappropriate
:
bir şeyin uygun olmadığını hissetmek
feel fearful
:
korkmuş hissetmek
feel trapped
:
kapana kısılmış hissetmek
feel the absence of
:
...nın yokluğunu hissetmek
feel one's absence
:
birinin yokluğunu hissetmek
feel terribly jaded
:
kolunu kaldıracak hali olmamak
feel baffled
:
afallamış / şaşkın hissetmek
feel dizzy
:
başı dönmek
feel down
:
keyifsiz hissetmek
Daha az gör