first world
:
birinci dünya
first language
:
ana dil
be the first to admit
:
kabul edecek ilk kişi olmak
first storey
:
ilk kat
first ballot
:
ilk oylama
first stage
:
ilk aşama
first job
:
ilk iş
first pregnancy
:
ilk hamilelik
first half
:
ilk yarı
first and above all
:
her şeyden önce
first choice
:
ilk seçenek
first floor
:
zemin kat / ilk kat
first record
:
ilk kayıt
first step
:
ilk adım
first sign
:
ilk işaret
first wave
:
ilk dalga
first attempt
:
ilk girişim
first preference
:
ilk tercih
first priority
:
birinci öncelik
first phase
:
ilk aşama
first offer
:
ilk teklif
first reaction
:
ilk tepki
first rank
:
ilk sıra
first episode
:
ilk bölüm
first novel
:
ilk roman
first meeting
:
ilk buluşma / ilk toplantı
first marriage
:
ilk evlilik
first love
:
ilk aşk
first kiss
:
ilk öpücük
first guess
:
ilk tahmin
first girlfriend
:
ilk kız arkadaş
first rule
:
ilk kural
first page
:
ilk sayfa
first snow
:
ilk kar
first team
:
ilk takım
first volume
:
birinci cilt
first warning
:
ilk uyarı
first report
:
ilk rapor
first row
:
ilk sıra
first sip
:
ilk yudum
first anniversary
:
ilk yıl dönümü
first album
:
ilk albüm
first dance
:
ilk dans
first boyfriend
:
ilk erkek arkadaş
first time
:
ilk kez
first appearance
:
ilk görünüm
first leg
:
ilk etap
first voyage
:
ilk sefer/yolculuk
first secretary
:
ilk sekreter
first chapter
:
ilk bölüm
first visit
:
ilk ziyaret
first memory
:
ilk anı
first importance
:
en büyük önemi
first quarter
:
ilk çeyrek
first violin
:
ilk keman
first contact
:
ilk temas
first move
:
ilk hamle
first objective
:
ilk hedef
first generation
:
birinci kuşak
first aim
:
ilk amaç
first impression
:
ilk izlenim
first prize
:
birincilik ödülü, büyük ikramiye
first arrival
:
ilk varış
first edition
:
birinci baskı
first seed
:
(spor yarışında) birinci oyuncu
first glance
:
ilk bakış
first inhabitants
:
ilk yerliler
first degree
:
birinci derece
first author
:
birinci yazar
first draft
:
ilk taslak
gain first
:
birinciliği kazanmak
first inclination
:
ilk eğilim
first symphony
:
ilk senfoni
first encounter
:
ilk karşılaşma
first manifestation
:
ilk işaret/belirti/gösterge
first trimester
:
ilk üç aylık dönem
first train
:
ilk tren
first thought
:
ilk düşünce
first thing
:
ilk şey
first appointment
:
ilk randevu
first movement
:
ilk hareket
first school
:
ilk okul
first round
:
birinci raunt
at first sight
:
ilk görüşte
first place winner
:
birincilik kazanan
first of its kind
:
türünün ilk örneği
at first glance
:
ilk bakışta
Daha az gör