His unsociable character makes it hard for us to get along with each other.
Onun uzak duran karakteri birbirimizle iyi geçinmemizi zorlaştırıyor.
Hotel managers must be able to get along with all kinds of people, even in stressful situations.
Otel yöneticileri stresli durumlarda bile her türden insanla anlaşabilmelidir.
I don't have much money, but I can get along somehow.
Çok param yok, ama bir şekilde geçinebiliyorum.
He left his team because he couldn't get along with the manager.
Takımını terk etti, çünkü menajerle iyi anlaşamıyordu.