index may give
:
endeks listeleyebilir
jury may give
:
jüri karar verebilir
move may give
:
hareket verebilir/sağlayabilir
nature may give
:
doğa verebilir
recording may give
:
kayıt gösterebilir
religion may give
:
din sunabilir
resolution may give
:
çözüm sunabilir
upbringing may give
:
yetiştirmeye verilebilir
give access
:
erişim sağlamak
give accolade
:
mükafat vermek
give account
:
hesap vermek, açıklama yapmak
give advance
:
avans vermek
give advantage
:
avantaj sağlamak
give advice
:
tavsiye vermek
give an answer
:
cevap vermek
give apology
:
özürü/mazereti iletmek
give appearance
:
görünüm vermek
give approval
:
onay vermek
give aspirin
:
aspirin vermek
give assessment
:
değerlendirme vermek
give assignment
:
ödev vermek
give attention
:
özen göstermek
give award
:
ödül vermek
give background
:
alt yapı/deneyim sağlamak
give backing
:
destek vermek
give bail
:
kefalet vermek
give banquet
:
ziyafet vermek
give sb a bath
:
birine banyo yaptırmak
give blood
:
kan vermek
give bonus
:
ikramiye vermek
give sb bribe
:
birine rüşvet vermek
give brief
:
özet vermek
give cause
:
sebep olmak
give chance
:
şans vermek
give character
:
karakter vermek
give check
:
çek vermek
give choice
:
seçim sunmak
give clue
:
ipucu vermek
give commitment
:
taahhüt vermek
give compliment
:
iltifat etmek
give concert
:
konser vermek
give confidence
:
güven vermek
give confirmation
:
onay vermek
give consent
:
rızası olmak
give consideration
:
üzerinde düşünmek
give control
:
kontrol vermek
give credit
:
övmek, prim vermek
give definition
:
tanım vermek
give description
:
tanımını yapmak, tarif etmek
give detail
:
ayrıntı vermek
give dimension
:
boyutu vermek
give dinner
:
akşam yemeği vermek
give direction
:
talimat vermek
give electric shock
:
elektrik şoku vermek
give emphasis
:
önem vermek
give employment
:
istihdam vermek
give encouragement
:
teşvik etmek
give energy
:
enerji vermek
give estimate
:
tahmin vermek
give evidence
:
kanıt sunmak
give example
:
örnek vermek
give excuse
:
bahene göstermek
give explanation
:
açıklama yapmak
give feedback
:
geri bildirimde bulunmak
give finding
:
bulguyu vermek
give first aid
:
ilk yardım yapmak
give flexibility
:
esneklik vermek/sağlamak
give focus
:
odaklanmak
give food
:
yiyecek vermek
give form
:
form vermek
give freedom
:
özgürlük vermek
give gift
:
hediye vermek
give a glimpse
:
bakış atmak
give grade
:
not vermek
give grant
:
ödenek/burs vermek
give ground
:
zemin hazırlamak, boyun eğmek
give grounding
:
temel (bilgi) sağlamak
give guidance
:
rehberlik etmek
give a hand
:
yardım etmek
give handout
:
broşür vermek
give handshake
:
el sıkışmak
give help
:
yardım etmek
give idea
:
fikir vermek
give identity
:
kimlik vermek
give illusion
:
izlenim uyandırmak
give immunity
:
bağışıklık sağlamak
give importance
:
önem vermek
give impression
:
izlenim yaratmak
give indication
:
işaret etmek
give influence
:
etkilemek
give information
:
bilgi vermek
give injection
:
iğne yapmak
give insight
:
anlam kazandırmak/fikir vermek
give inspiration
:
esin kaynağı olmak
give instance
:
örnek vermek
give instruction
:
eğitim, talimat vermek
give interview
:
röportaj vermek
give introduction
:
giriş yapmak
give sb a jab
:
birini dürtmek / birine iğne/aşı yapmak
give a jerk
:
sarsmak
give sb a job
:
birine iş vermek
give a jolt
:
şoke etmek
give judgement
:
karar vermek
give lecture
:
ders vermek
give liberty
:
özgürlük vermek
give life
:
hayat vermek
give sb a lift
:
birini arabayla götürmek
give light
:
ışık vermek
give loan
:
kredi vermek
give mandate
:
yetki vermek
give margin
:
kenar boşluğu vermek
give massage
:
masaj yapmak
give meaning
:
anlam, önem vermek
give medal
:
madalya vermek
give medication
:
ilaç vermek, ilaç tedavisi uygulamak
give medicine
:
ilaç vermek
give membership
:
üyelik vermek
give message
:
mesaj vermek
give mission
:
görev vermek
give money
:
para vermek
give name
:
isim vermek
give news
:
haber vermek
give notice
:
bildirmek, haber vermek
give opinion
:
fikrini ifade etmek
give opportunity
:
imkân/fırsat vermek
give order
:
emir/sipariş vermek
give outline
:
genel bilgi vermek
give overview
:
görüş sunmak
give pain
:
acı vermek
give paper
:
kağıt vermek
give party
:
parti vermek
give passport
:
pasaport vermek
give penalty
:
ceza, penaltı vermek
give performance
:
performans vermek
give permission
:
izin vermek
give permit
:
izin (belgesi) vermek
give perspective
:
bakış açısı kazandırmak
give pleasure
:
zevk vermek
give poison
:
zehir vermek
give polish
:
parlatmak
give power
:
güç vermek
give precedence
:
öncelik vermek
give preference
:
tercih vermek/sunmak
give sb a prescription
:
birine reçete vermek
give a present
:
hediye vermek
give presentation
:
sunum yapmak
give priority
:
öncelik vermek
give prize
:
ödül vermek
give prominence
:
öne çıkartmak
give publicity
:
tanıtım vermek/açıklamak
give quality
:
özellik kazandırmak
give reason
:
neden vermek
give reference
:
referans vermek
give relief
:
rahatlatmak
give remedy
:
ilaç vermek
give reply
:
cevap vermek
give responsibility
:
sorumluluk vermek
give result
:
sonuç vermek
give return
:
geri vermek
give reward
:
ödül vermek
give a ride to sb
:
birini arabayla bir yere götürmek
give right
:
hak vermek
give ring
:
telefonla aramak
give role
:
rol vermek
give room
:
yer açmak
give scholarship
:
burs vermek
give security
:
güvence vermek
give self-confidence
:
özgüven vermek
give shave
:
tıraş et
give sb shelter
:
birine sığınak sağlamak
give signal
:
sinyal vermek
give sovereignty
:
egemenlik vermek
give speech
:
konuşma yapmak
give statement
:
ifade vermek
give suggestion
:
öneri vermek
give supervision
:
denetim vermek
give support
:
destek vermek
give surprise
:
sürpriz yapmak
give sb task
:
birine bir görev vermek
give test
:
sınava çekmek
give thought
:
dikkate almak / düşünmek
give time
:
zaman vermek
give training
:
eğitim vermek
give treatment
:
tedavi etmek
give trouble
:
sorun çıkartmak
give it a try
:
denemek
give sb vaccination
:
birine aşı yapmak
give sb vaccine
:
birine aşı yapmak
give validity
:
geçerlilik vermek
give view
:
görüş vermek, fikir beyan etmek
give visibility
:
görünürlük vermek
give vision
:
bakış açısı sağlamak
give warning
:
ikaz etmek, uyarmak
give wish
:
dilek iletmek
name-giving
:
isim verme
give a second chance
:
ikinci bir şans vermek
be given absolution
:
günahların bağışlanması
give acceleration
:
ivme vermek
give a baby up for adoption
:
bebeği evlatlık vermek
give sth a jiggle
:
bir şeyi hafifçe sallamak
give sb credit
:
birini takdir etmek
Daha az gör