Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking.
Sigaranın fiyatı her arttığında, birçok insan sigarayı bırakmaya çalışır.
William gave up smoking for his health.
William sağlığı için sigarayı bıraktı.
He tried to give up smoking several times, but failed.
Birkaç kez sigarayı bırakmayı denedi ama başaramadı.
Human beings seem to find it difficult to give up their old habits.
İnsanlar eski alışkanlıklarından vazgeçmeyi zor buluyorlar.
I advise him to give up smoking, on the contrary, he still smokes constantly.
Ona sigarayı bırakmasını tavsiye ediyorum, aksine, hala sürekli sigara içiyor.
I won't give up, no matter what you say.
Ne söylersen söyle, pes etmeyeceğim.
There was no hope, nevertheless, he never gave up.
Umut yoktu, yine de, hiç pes etmedi.