It was raining, nevertheless they went out.
Yağmur yağıyordu, yine de dışarı çıktılar.
There is no longer a prohibition on going out on weekdays between 9pm and 5am.
Artık hafta içi akşam 9 ile sabah 5 arası dışarı çıkma yasağı yok.
Tomorrow I'll go out with friends after work.
Yarın işten sonra arkadaşlarla dışarı çıkacağım.
I don’t have much homework, so it’s likely I’ll be able to go out tonight.
Çok fazla ödevim yok, bu yüzden muhtemelen bu gece dışarı çıkabileceğim.
I often go out with friends in the evening.
Akşamları sık sık arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum.
My friend broke up with his girlfriend and now he wants to go out with me.
Arkadaşım kız arkadaşından ayrıldı ve şimdi de benimle çıkmak istiyor.
Mary has been going out with Bill for two years.
Mary iki yıldır Bill'le flört ediyor.
The tide goes out in the evening.
Gelgit akşam çekilir.
When the tide went out , the boat was high and dry.
Gelgit çekildiğinde, tekne karaya oturmuştu.
The candle went out and left us in darkness.
Mum söndü ve bizi karanlıkta bıraktı.
Suddenly all the lights went out and the house was shrouded in darkness.
Aniden tüm ışıklar söndü ve ev karanlıkla kaplandı.