hazardous cargo
:
tehlikeli yük
hazardous chemical
:
tehlikeli/zehirli kimyasal
hazardous condition
:
tehlikeli koşul/şart
hazardous enterprise
:
tehlikeli girişim/plan
hazardous journey
:
tehlikeli yolculuk
hazardous material
:
tehlikeli madde/ malzeme
hazardous occupation
:
tehlikeli meslek
hazardous pesticide
:
tehlikeli böcek ilacı (zehri)
hazardous pollutant
:
tehlikeli kirletici madde
hazardous situation
:
tehlikeli durum
hazardous stretch
:
tehlikeli alan
hazardous substance
:
tehlikeli madde
hazardous task
:
tehlikeli görev
hazardous undertaking
:
tehlikeli girişim
hazardous waste
:
tehlikeli/zararlı atık
become hazardous
:
tehlikeli olmak
consider sth hazardous
:
bir şeyi tehlikeli olarak düşünmek
prove hazardous
:
tehlikeli olduğunu kanıtlamak/göstermek
Daha az gör