Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Hearing ne demek?

Hearing ne demek? Hearing ne anlama gelir? Hearing İngilizce örnek cümle. Hearing eş anlamlıları.

    hear (v)

    duymak

    işitmek

    Hearing (v) ingilizce örnek cümle

    We were all astonished to hear the news.

    Hepimiz haberi duymaktan şaşırdık.

    Hearing (n) Collocations

    conference may hear : birlik duyabilir
    court may hear : mahkeme duyabilir
    ear may hear : kulak duyabilir
    enquiry may hear : Soruşturma duyabilir
    inquest may hear : Soruşturma duyabilir
    29 Örnek daha
    jury may hear : jüri duyabilir
    magistrate may hear : hakim duyar
    meeting may hear : toplantı duyabilir
    tribunal may hear : mahkeme duyabilir
    hear announcement : duyuru duymak
    hear answer : cevap duymak
    hear a bell : çanı duymak
    hear claim : iddia duymak
    hear complaint : şikayet duymak
    hear disappointment : hayal kırıklığını duymak
    hear disbelief : kuşku/inançsızlık duymak/hissetmek
    hear excuse : özür mazeret duymak
    hear explosion : patlama duymak
    hear expression : ifadeyi duymak
    hear gunfire : silah sesi duymak
    hear hesitation : tereddüt duymak
    hear music : müzik duymak
    hear news : haberi duymak
    hear noise : ses duymak
    hear reply : cevabı duymak
    hear reports : söylentileri duymak
    hear say : söyleneni duymak
    hear sound : ses duymak
    hear tale : hikaye duymak
    hear witness : tanığı duymak
    hear word : kelimeyi duymak
    hear clearly : açıkça duymak
    hear correctly : doğru duymakmak
    hear well : iyi duymak
    Daha az gör

    Hearing (n) Preposition Kullanımları

    hear about : ...dan haberi olmak / duymak
    hear of : ...dan haberi olmak / duymak
    hearing (n)

    işitme

    Hearing (n) ingilizce örnek cümle

    Most patients with hearing loss need surgery or hearing aids.

    İşitme kaybı olan çoğu hasta ameliyata veya işitme cihazına ihtiyaç duyar.

    duruşma

    celse, toplantı, oturum

    Hearing (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, mahkemedeki bir davayı anlatmak için kullanılabilir.
    case (n) : durum, kap, vaka
    trial (n) : deneme, duruşma
    hearing (n) : işitme, duruşma
    lawsuit (n) : dava
    litigation (n) : dava


    Hearing (n) Collocations

    hearing may begin : duyma başlayabilir
    hearing may deteriorate : işitme kötüleşebilir
    hearing may go : işitme gidebilir
    hearing may improve : işitme iyileşebilir
    hearing may open : işitme açılabilir
    14 Örnek daha
    adjourn hearing : duruşmayı ertelemek
    affect hearing : duymayı etkilemek
    demand hearing : toplantı/duruşma talep etmek
    deserve hearing : duyulmayı hak etmek
    have hearing : duymak
    impair hearing : işitmeye zarar vermek
    lose hearing : duyma yetisini kaybetmek
    regain hearing : işitmeyi geri kazanmak
    bad hearing : zayıf / az işitme
    impaired hearing : işitme engelli
    normal hearing : normal işitme
    formal hearing : resmi duruşma
    hearing loss : işitme kaybı
    bail hearing : kefalet duruşması
    Daha az gör

    Hearing ile Bağlantılı Kelimeler