Don't expect me to help you with your homework.
Ödevinde sana yardım etmemi bekleme.
She always helps her mother wash the dishes.
Her zaman annesinin bulaşıkları yıkamasına yardım eder.
I helped him to carry his baggage upstairs.
Bagajını yukarı taşımasına yardım ettim.
Thanksgiving dinner is characterized by large helpings of food.
Şükran günü akşam yemeği, büyük porsiyon yiyeceklerle tanımlanır.