history may tell
:
tarih söyleyebilir
chronicle history
:
tarih kaydetmek
have history
:
geçmişi olmak
make history
:
tarih yazmak
tell history
:
tarihi, geçmişi anlatmak
write history
:
tarih yazmak
ancient history
:
eski tarih
colourful history
:
renkli / ilgi çekici tarih
contemporary history
:
çağdaş tarih
cultural history
:
kültürel tarih
human history
:
insanlık tarihi
literary history
:
edebi tarih
long history
:
uzun tarih
medical history
:
tıbbi geçmiş
oral history
:
sözlü tarih
personal history
:
özgeçmiş
political history
:
siyasi tarih
previous history
:
önceki tarih
recent history
:
yakın tarih
rich history
:
zengin tarih
shared history
:
ortak tarih
social history
:
sosyal tarih
subsequent history
:
sonraki tarih
early history
:
erken tarih
economic history
:
ekonomik tarih
geological history
:
jeolojik tarihçe
fascinating history
:
büyüleyici tarih
evolutionary history
:
evrim tarihi
recorded history
:
yazılı tarih
brief history
:
kısa tarihçe
natural history
:
doğa tarihi
pass into history
:
tarihe geçmek
history teacher
:
tarih öğretmeni
written history
:
yazılı tarih
go down the history
:
tarihe geçmek
Daha az gör