industry may face
:
sanayi karşı karşıya kalabilir
industry may grow
:
sanayi gelişebilir
industry may produce
:
sanayi üretebilir
industry may struggle
:
endüstri zayıflayabilir/savaşabilir
benefit industry
:
sanayiye yararlı olmak
damage industry
:
sanayiye zarar vermek
deregulate industry
:
sanayi kısıtlamalarını azaltmak
destroy industry
:
endüstriyi yok etmek
devastate industry
:
sanayiyi harap etmek/mahvetmek/yıkmak
develop industry
:
sanayi geliştirmek
enter industry
:
sektöre girmek
regulate industry
:
endüstriyi düzenlemek
revolutionize industry
:
sanayiyi kökten değiştirmek
support industry
:
endüstriyi desteklemek
agricultural industry
:
ziraat endüstrisi
automotive industry
:
otomotiv endüstrisi
chemical industry
:
kimya sanayi/endüstrisi
global industry
:
küresel endüstri
growing industry
:
büyüyen/gelişen sanayi
heavy industry
:
ağır sanayi
important industry
:
önemli endüstri
key industry
:
ana sanayi/endüstri
labour-intensive industry
:
yoğun iş gücü gerektiren sanayi
local industry
:
yerel sanayi
medical industry
:
tıp endüstrisi
nuclear industry
:
nükleer sanayi
pharmaceutical industry
:
ilaç endüstrisi
secondary industry
:
ikincil endüstri
thriving industry
:
gelişen sanayi
domestic industry
:
yerli sanayi
industry may grow up
:
sanayi büyüyebilir
interfere in industry
:
endüstride müdahale
interfere with industry
:
endüstriye müdahale etmek
building industry
:
inşaat sanayisi
fur industry
:
kürk endüstrisi
banking industry
:
bankacılık endüstrisi
mining industry
:
maden endüstrisi
tourist industry
:
turist endüstrisi
fishing industry
:
balıkçılık endüstrisi
clothing industry
:
giyim endüstrisi
oil industry
:
petrol endüstrisi
Daha az gör