Everyone inside the building felt the earthquake.
Binanın içindeki herkes depremi hissetti.
We found a little kitten inside the box.
Kutunun içinde küçük bir kedi yavrusu bulduk.
The surgeon forgot something inside the patient.
Cerrah hastanın içinde bir şey unutmuş.
The price of oil rose by ten times inside six years.
Petrolün fiyatı altı yıl içinde on kat arttı.
The wound will heal inside six weeks with no lasting scar.
Yara, kalıcı iz olmadan altı hafta içinde iyileşir.
The bride got ready inside a few hours.
Gelin birkaç saat içinde hazırlandı.
The inside of the Earth is very hot.
Dünyanın iç kısmı çok sıcaktır.
The apple looked good, but the inside was rotten.
Elma güzel görünüyordu ama içi çürüktü.