Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Keep ne demek?

Keep ne demek? Keep ne anlama gelir? Keep İngilizce örnek cümle. Keep eş anlamlıları.

    keep (v)

    tutmak

    muhafaza etmek, saklamak, bulundurmak

    Keep (v) ingilizce örnek cümle

    He keeps his keys in the drawer.

    Anahtarlarını çekmecede tutar.

    Milk has to be kept at a relatively low temperature.

    Süt nispeten düşük bir sıcaklıkta tutulmalıdır.

    devam etmek

    sürdürmek, yapıp durmak

    Keep (v) ingilizce örnek cümle

    We keep talking about the same things all the time.

    Her zaman aynı şeylerden bahsetmeye devam ediyoruz.

    Keep (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, devam etmek anlamında kullanılabilir.
    continue (v) : devam etmek
    keep (v) : tutmak, devam etmek
    keep on (pv) : devam etmek
    go on (pv) : devam etmek
    carry on (pv) : devam etmek
    proceed (v) : ilerlemek


    Keep (n) Collocations

    win may keep : başarı korunabilir
    keep balance : dengeyi korumak
    keep ball : topu tutmak
    keep the change : üstü kalsın
    keep charm : çekiciliğini koru
    69 Örnek daha
    keep company : eşlik etmek
    keep confidence : güvende tutmak
    keep contact : temasta kalmak
    keep control : kontrolü elinde tutmak
    keep diary : günlük tutmak
    keep focus : odaklanmak
    keep hold : elinde tutmak
    keep identity : kimliğini korumak
    keep a job : işe devam etmek / bir işe tutunmak
    keep journal : günlük tutmak
    keep mistress : metres tutmak
    keep nerve : sinire hakim olmak
    keep note : not tutmak
    keep peace : barışı devam ettirmek
    keep a pet : evcil hayvan beslemek
    keep possession : mülk bulundurmak
    keep a promise : sözünü tutmak
    keep record : kayıt tutmak
    keep secret : sır tutmak
    keep self-respect : kendine saygı duymak
    keep one's temper : sinirlerine hakim olmak
    keep time : (saat) zamanı göstermek
    keep watch : nöbet tutmak
    keep word : sözünü tutmak, sözünde durmak
    keep afloat : su üstünde kalmak
    keep awake : uyanık kalmak
    keep calm : sakin olmak
    keep cheerful : neşeli kalmak
    keep cool : serin tutmak
    keep healthy : sağlıklı tutmak
    keep quiet : susmak
    keep safe : güvende tutmak
    keep still : kıpırdamamak
    keep supple : esnek tutmak
    keep warm : sıcak tutmak
    keep fit : zinde, formda kalmak
    keep alive : canlı tutmak
    keep sb amused : eğlendirmek
    keep sb awake : birisini uyanık tutmak
    keep sb cheerful : birini neşelendirmek
    keep sb healthy : birini sağlıklı tutmak
    keep sb ignorant : birini cahilini tutmak
    keep sb informed : birini bilgilendirmek
    keep separate : ayrı tutmak
    keep steady : sabit tutmak
    keep sth afloat : bir şeyi su üstüne tutmak
    keep sth brief : bir şeyi kısa tutmak
    keep sth clean : bir şeyi temiz tutmak
    keep sth confidential : gizli tutmak
    keep sth limited : bir şeyi sınırlı tutmak
    keep sth low-key : bir şeyi gösterişsiz/sade tutmak
    keep sth neutral : nötr tutmak
    keep sth open : bir şeyi açık tutmak
    keep sth realistic : gerçekçi tutmak
    keep sth safe : bir şeyi güvende tutmak
    keep sth secret : bir şeyi gizli tutmak
    keep sth short : bir şeyi kısa tutmak
    keep sth stable : bir şeyi sabit tutmak
    keep sth sterile : bir şeyi temiz tutmak
    keep sth strong : bir şeyi güçlü tutmak
    keep sth fresh : bir şeyi taze tutmak
    keep sth distinct : ayrı tutmak
    keep sth flexible : bir şeyi esnek tutmak
    keep sth exclusive : bir şeyi özel tutmak
    keep sb in jail : birini hapiste tutmak
    keep sb out of jail : birini hapisten uzak tutmak
    keep in place : yerinde tutmak
    keep sth healthy : bir şeyi sağlıklı tutmak
    keep an eye on : ...ya göz kulak olmak
    Daha az gör

    Keep (n) Preposition Kullanımları

    keep sb from doing sth : birinin bir şey yapmasını engellemek
    keep in shape : formda kalmak
    keep (n)

    geçim masrafları

    iç kale

    burç, hisar

    Keep (n) Collocations

    earn keep : erzak kazanmak
    castle keep : iç kale