level may fall
:
seviye düşebilir
level may plummet
:
seviye düşebilir
level may rise
:
seviye yükselebilir
level may soar
:
seviye hızla yükselebilir
level may vary
:
seviye değişebilir
achieve level
:
seviyeye ulaşmak
adjust level
:
seviyeyi ayarlamak
alter level
:
seviye değiştirmek
assess level
:
düzeyi değerlendirmek
attain level
:
seviyeye ulaşmak
boost level
:
seviyeyi yükseltmek
change level
:
seviyeyi/düzeyi değiştirmek
check level
:
miktarı/büyüklüğü kontrol etmek
cheer level
:
tezahürat seviyesi
control level
:
seviyeyi kontrol etmek
decrease level
:
seviyesi/düzeyi/miktarı azalmak
elevate level
:
seviyeyi yükseltmek
exceed level
:
düzeyi aşmak
improve level
:
düzeyi iyileştirmek
increase level
:
düzeyini artırmak
lower level
:
seviyeyi azaltmak
maintain level
:
seviyeyi korumak
measure level
:
seviyeyi ölçmek
monitor level
:
monitör seviyesi
raise level
:
seviyeyi artırmak
reach level
:
seviyeye ulaşmak
record level
:
rekor seviye
reduce level
:
seviyesini azaltmak
regulate level
:
seviyeyi düzenlemek
acceptable level
:
kabul edilebilir seviye
advanced level
:
ileri seviye
dangerous level
:
tehlikeli seviye
deep level
:
derin seviye
higher level
:
daha yüksek seviye
intermediate level
:
orta düzey
international level
:
uluslararası seviye
local level
:
yerel seviye
low level
:
düşük seviye
lower level
:
alt seviye
maximum level
:
en yüksek düzey
minimum level
:
asgari seviye
moderate level
:
orta seviye
national level
:
ulusal seviye
normal level
:
normal düzey
realistic level
:
gerçekçi seviye
reasonable level
:
makul seviye
recommended level
:
tavsiye edilen seviye
significant level
:
önemli seviye
superficial level
:
yüzeysel seviye
unacceptable level
:
kabul edilemez seviye
unprecedented level
:
eşi görülmemiş seviye
upper level
:
üst seviye
general level
:
genel düzey
elevated level
:
yüksek seviye
generous level
:
cömert seviye
excessive level
:
aşırı seviye
elementary level
:
temel seviye
decreased level
:
azalan/azalmış seviye
undetectable level
:
saptanamayan seviye
increasing level
:
artan seviye
rising level
:
yükselen seviye
varying level
:
değişen seviye
level may go down
:
seviye düşebilir
appropriate level
:
uygun düzey
deeper level
:
daha derin seviye
high level
:
yüksek düzey
increased level
:
artmış düzey
overall level
:
genel olarak seviye
stress level
:
stres düzeyi
rise to level
:
seviyeye yükselmek
sea level
:
deniz seviyesi
demand level
:
talep seviyesi
crisis level
:
kriz seviyesi
street level
:
yer, sokak düzeyi
pesticide levels
:
haşere ilacı seviyeleri
subsistence level
:
geçim düzeyi
proficiency level
:
yeterlik seviyesi
background level
:
arka plan/zemin seviyesi
level of ability
:
yetenek seviyesi
ability level
:
yetenek seviyesi
acceptability level
:
kabul edilebilirlik seviyesi
troop level
:
askeri birlik seviyesi
level of humidity
:
nem oranı
humidity level
:
nem seviyesi
Daha az gör